Gündemimiz yerel seçimler olduğu için ister istemez hep Belediye Başkanı kim olmalı, nasıl olmalı (?) gibi soru ve sohbetlerle muhatap oluyoruz.
Bana göre Belediye Başkanı “kim olmalıdır” dan ziyade, nasıl olmalı(?..) ne yapmalı(?..) sorusunu sormalıyız…
-Önce kent halkının sağlıklı su içmesi ilk hedefim olurdu.
-Sorumluluğum içinde bulunan çevrenin temiz olmasına, halkın parklarda rahat dinlenmesine, sokaklarda trafik magandalarının, sarhoşların, başıboşların insanları rahatsız etmemesi için (mülki idare ile de iş birliği yaparak) gereğini yapar, bölgemde halkın mutlu, huzurlu yaşamasını sağlarım.
-Velilerin içinin rahat olması, çocukların (öğrencilerin) okullarına, okul çıkışlarında da evlerine güvenlik içinde ulaşması için gereğini yaparım.
-Şehir trafiğini ve park sorununun çözümünü önceliğime alırım.
Ne kadar zor olursa olsun azmedince yapılmayacak, başarılmayacak hiçbir iş yoktur.
-Hemen bir kadın sığınma evi yaparım, peşinden yaşlılar için sıkılınca gidebilecekleri bir yaşlılar evi yaparım.
-Şehrin merkezi bir yerinde en az bir adet kadınlar dinlenme evi yaparım.
Kadın dinlenme evi, kafeterya, lokanta, kadınların çocuklarının emzirebilecekleri, bezini değiştirebilecekleri, evlerinin huzur ve güvenliğini aratmayacak şekilde olacaktır.
-Nalbantlı Mahallesi gibi diğer eski mahallelerin de modernleşmesi için tüm gayretimi gösteririm.
Gelişi güzel yaptım oldu olmaz, düzeni bakımından sürekli kontrol altında tutarım.
-Yaşlıların, çocukların rahat yürüyebilmeleri, trafik sorunu ile karşı karşıya kalmamaları için, dükkan önlerindeki traduvarların üzerinde dükkan sahiplerinin Pazar yeri gibi mal sergilemelerine hiçbir şekilde müsaade etmem.
O traduvarların toplumun müşterek kullanım alanı (kamunun olduğunu) anlatırım.
-Parklarda çocuk bahçelerini sarhoşlardan, tinercilerden korumak ve temiz tutmak için 24 saat görevli bulundururum.
-Belediye başkanı olarak her sabah dolaşabildiğim kadar kenar mahalleyi dolaşırım. Yapılması gerekenleri yeniden gözlemlerim.
Benim Belediye Başkanı olarak görevim, sorumluluğum altındaki belde halkının yaşlı, genç, kadın, erkek, büyük, küçük herkesin mutlu ve huzurlu yaşamasıdır.
Mutluluk hep zenginlikle, maddiyatla olmaz, tabi oda olsa, her şeyi dört dörtlük olsa ama olmuyor işte…
Seçimlerde makarna vererek, çay, şeker dağıtarak sağlanan mutluluk bilmeden alanın ‘köle’leşmesini doğurur. Ama kimse onun bilincinde değildir, yoksul halk ona sürekli mahkum kalır.
Belediye başkanı olarak, işsizliği yok etmek, insanlara iş, aş sağlamak iyi bir şey ama, bu belediye başkanının gücünü aşar.
Belediye başkanı her şeye burnunu sokarsa yüzüne gözüne bulaştırır. Şekil A’da görüldüğü gibi…
Fabrika, kara yolu, hastane, postane, baraj yapmak merkezi yönetimin işidir.
Belediye’lerin bu işlere kaynak bulması olanaksızdır.
Ne mutlu Belediyecilik yapanlara. Belediye başkanları ceza yasalarını karıştırmaz, çünkü suç işlemez.!..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları
06 Kasım 2024 Köşe Yazıları
02 Kasım 2024 Köşe Yazıları