Son Dakika
1970’li yıllardı. Türkiye’de yapılacak seçimleri izlemek üzere dış ülkelerden çok sayıda gazeteci ve uzman, Türkiye’ye gelmişti.
Seçimlerin sonu belli olmadan ülkelerine dönen bazı gözlemciler ve gazetecilere sorarlar;
– Türkiye’de seçimleri hangi parti kazanacak?
Gazeteciler ve gözlemciler edindikleri intibaya göre verdikleri yanıtlar ilginçtir. Büyük çoğunluk;
– “Komünistler kazanacak” yanıtını verir.
Herkes şaşkınlık içinde sorar; “Yahu! Türkiye’de komünist partisi yasak, nasıl olur da yasak olan parti seçime girebilir de, seçim kazanabilir?”
Gazetecilerin ve gözlemcilerin yanıtı daha da ilginçtir.
– “Valla yasak masak ama Türkiye’de tüm partiler komünistleri eleştiriyor. Herkes komünistlerden korktuğuna göre demek ki çok güçlüler” yanıtını verirler!
Şimdi, 31 Mart 2024’de yapılacak oylamada genel merkezlerden atanmışlardan birini halk “noter” görevi yaparak onaylayacak.
İşte, 31 Mart yerel seçimleri böyle bir seçim.
Herkes halka sabır tavsiye ediyor. Bende haddim olmayarak Vezirköprü halkına 31 Mart seçimlerine kadar sabredelim diyorum. Sandıktan ya kuş çıkar ya da civciv çıkar.
Belediye başkan adaylarının vaatleri o kadar yüksek ki, çok abartılı konuşanlara bizim halk, “ufak atta civcivler yesin” der.
İnsan, adayların taahhütlerini (vaatlerini) incelerken adeta heyecanlanıyor.
Vaatlerde o kadar yapılmazlar, yapılamazlar var ki, Vezirköprü’yü, dağ taş satsan altından kalkılamaz!
İşte onun için bizim halk ne güzel deyimler bulmuş.
– Küçük atta, civcivler de yesin.
Sevgili adaylarımız, hani kusura bakmayın ama sizin ağa babalarınız o kadar söz verdikleri halde 35 yıldır, Vezirköprü-Alaçam yolunu açıp da iki ilçenin ticaretinin canlanmasını sağlayamadı.
Daha kalın çizgilerle soralım;
Ne oldu Havza-Vezirköprü-Durağan yolu?
Kunduz Gençlik Eğitim Kampı ne oldu?
Tüm ilçelerde organize sanayileri tam gaz fabrikalaşırken Vezirköprü’de “proje onayda, proje onaylandı” gibi safsatalarla oyalanıyoruz.
Peki; 31 Marttan sonra Vezirköprü, kenevirin merkezi de olacak mı?
Adam köyün palavracısıymış, köylüler boş zamanlarında köy meydanına toplanır, palavracıyı dinlermiş.
Yine köy ortasında palavracı esip gürlüyormuş.
– Bu yıl şunu yapacağım, bunu yapacağım…
Palavracı ağzından bir doğru söz kaçırmış.
Köylünün biri “hadi canım bu da biraz abartı. Ne ile yapacaksın” diyerek palavracıyı terslemiş.
Palavracı lafın altında kalmaz ve aşağı durur mu?
– “Vallahi aslı yok yaylasında 1500 koyunum var benim” der.
Köylüler hep bir ağızdan “nereden senin 1500 koyunun olsun, züğürdün tekisin zaten, tek doğrun var o da “aslı yok yaylası” diye itiraz eder.
Palavracı “1500 koyunum yoksa 500 koyunum da mı yok(?) daha da aşağı inmem” der, NOKTAYI KOYAR…
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
23 Kasım 2024 Köşe Yazıları
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
17 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları