logo

Bağlanma


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com

Hayatımızın en önemli konularından birisi kurduğumuz bağlardır. İnsan için diğer insanlarla kurulan ilişki önemlidir çünkü yalnızlık türümüz için uygun değildir.
Hayatımızdaki ilk bağ anne karnında başlar ve doğduktan sonra ise bize bakım verenle kurulur. Eğer ihtiyaçlarımız karşılanıyorsa, ağladığımızda duyuluyorsak, sakinleştiriliyorsak ya da bizimle ilgilenen yanımızda olan bizden sorumlu olan birisinin varlığını hissediyorsak acıktığımızda karnımızın doyurulacağını seziyorsak, güvenli bağlanma oluşur. Diğer taraftan bebekle bakım veren arasında o bağ kurulmamışsa kaygılı/kararsız/güvensiz denilen bir bağ oluşabilir. Çocuk huzursuzluk yaşar. Ne zaman besleneceği, anneyi ne zaman göreceği konusunda endişelidir. Bir diğer durum ise eğer güvenli bağlanma sağlanamamışsa bağlanamamanın yıkıcı etkilerinden korunmak için birey bağlanmaya karşı mesafe alır. Bağlanmadan kaçtığı bir durum vardır. Buna kaçıngan bağlanma denir ve bu kişiler bağlanmaya, ilişkilere karşı kayıtsızdırlar.
Yaşamın ilk yıllarında oluşan bağlanmalarımız tüm yaşamımızı etkiler nitelikte olabilir. Örneğin birey güvensiz bağlanma yaşıyorsa öğretmeninin kendisiyle ne kadar ilgili olduğunu, onu görüp görmediğini düşünürken bulabilir kendini. Ya da kaçınan bağlanma stiline sahip birisi ilişkinin sorumluluklarını almak istemeyebilir.
Bu durumu şu örnek üzerinden daha net açıklayabiliriz. Anne ile çocuk bir oyun alanında bulunuyor olsun. Eğer çocuk güvenli bağlanmışsa arada anneyi kontrol eder ve oyununa devam eder. Bakım verenin orada olduğunu bilir, böylece aklı fikri oyun oynamak olur. Güvensiz bağlanma da ise çocuk annenin hala orada olup olmadığın merak eder sık sık bakar, annenin iyi olduğundan emin olmak ister. Oyuna konsantre olmakta zorlanır. Kaçıngan bağlanmada ise anneyle ilgili değildir, bakım verene karşı kayıtsızdır. Bu durum masum gibi gözükebilir ama bu bireyler yetişkin olduklarında ilişkileri iyileştirmek için uğraşmazlar. Çevrelerindeki insanlara umursamaz gelebilirler.
Yaşamın ilk yıllarında güvenli bağlanmış olsak bile sonraki yıllarda ciddi yaşam olayları güvenli bağlanmayı sonlandırabilir. Sevdiklerimizi kaybetmek, yardım alamamak çaresiz kalmak gibi.
Çocuklukta bağlanma ailemizle olan bağlanmadır. Yetişkinlikte ise çiftler arasında devam eder. Eşimize güvenli bağlanmak isteriz ama çoğu insan bağlanma stilinin farkında değildir ve güvenli bağlanmamışsa ilişkilerde huzursuzluk ya da uzaklaşma yaşanabilir.
Güvenli bağlanmaya sahip kişiler güvensiz bağlanan kişilerin kaygılı halini azaltabilir onların da güvenli bağlanmasına yardımcı olabilirken kaçınan bağlanmayı güvenli hale getirmek daha zordur.
Eğer güvenli bağlanma kurabilmişsek tıpkı güvenli bağlanmış parkta oynayan çocuk gibi bağ kurduğumuz kişilerin orada olduğunu biliriz ve öğrenmeye, işimizle meşgul olmaya devam ederiz. Hayattaki var olduğumuz alan büyür.
Bağlanma tek başına değil karşılıklı bir süreçtir. Yaşamın ilk yıllarında güvenli bağlanma olmamış olabilir ama hani bağlanma biçimine sahip olduğumuzu fark ettiğimizde bunun kendimiz için kader olmaktan çıkmasını sağlayabiliriz. Güvenli bağlanabilmek ümidiyle.

Share
849 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

8+10 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Seçimler erken olsun!

    09 Nisan 2025 Köşe Yazıları

    "Çalışmalarımız sürüyor, önümüzdeki milletvekili seçimlerinden önce Havza yolunun tamalanmış olduğunu göreceğiz." ifadesine karşı şunu söylemesek olmazdı; "inşallah seçim erken olur." İlçemizde geçtiğimiz hafta düzenlenen voleybol turnuvasının sadece son maçını izleyebildiğim için üzülsem de, Vezirköprü'nün galibiyetiyle tamamlanan bu özellkle ikinci seti nefes kesen maçı izlediğim için de sevinçliyim. Kızlarımız ellerinden geleni yaptıkları ve hem Vezirköprü hem de Samsun'un gurur oldukları için tebrik ediyorum. Bu organizasyonda gösteriyor...
  • Benimle Aynı Düşüncede Olmayana Karşı Nasıl Davranmalıyım?

    05 Nisan 2025 Köşe Yazıları

    Son zamanlarda ülkemizde yaşanan durumlar (tutuklanmalar, gösteriler, boykotlar) kişilerin hangi tarafta olduğunu anlamaya çalışmasına, farklı görüşler olduğunda birbirlerine doğrusunu açıklamaya, haklılık ya da haksızlıkla ilgili düşünmeye dolayısıyla da öfke, üzüntü gibi olumsuz duyguların daha yoğun yaşanmasına sebep olmaktadır. Psikolojik destek toplumdaki durumlara karşı kayıtsız kalamaz. Çünkü deprem gibi doğal afetlerde, göçte veya pandemide birçok özellikle olumsuz durumda gönüllü olarak çalışırız ve bu gibi krize müdahale durumların...
  • Duvarları bari duyun!…

    02 Nisan 2025 Köşe Yazıları

    Turizm ile ilgili olarak gelişme sağlayacak olan ve Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'ne bile girmeyi başarmış Vezirköprü Evleri zamana yenik düşerek kaybolmanın eşiğine geldiler. Ramazan Bayramı sona erdi. Bayram tatilinin idari olarak 9 güne çıkarılmasıyla birlikte Vezirköprü'de de bayram biraz daha kalabalık geçti. Bayramı dört göze bekleyen esnafın yine de memnun olduğunu söylemek zor. Konuştuğumuz esnaf önceki bayramları arattığını belirtiyor. Yine de Ramazan Bayramı'nın ardından bir umutla Kurban Bayramı beklentisi oluşmuş durumda. ...
  • İNTİHARI ÖNLEMEK

    29 Mart 2025 Köşe Yazıları

    Çevremizde intihar girişiminde bulunmuş ya da intihar etmiş birilerini duyduğumuzda; kendisine yazık ettiği, yeterince inançlı olmadığı, geride bıraktıklarını da düşünmediği gibi söylemlerde bulunulduğunu işitiriz. Söylemler, zor bir süreçte olduğumuzda veya çevremizdekilere destek olmak istediğimizde maalesef ki bize yardım etmez. Bu yazıda intihar kavramını gerçek anlamda anlamış olacağız. Bunu anlamış olmak kendimize ve etrafımıza da yardımcı olmak anlamına gelecektir. Çünkü nasıl ki hepimiz bir engelli adayıyız aslında toplumda yaşanan bir ...