logo

Ağlamak


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com
Birisi yanınızda ağladığında zor bir durumda bulabilirsiniz kendinizi. Ne yapacağınızı bilemeyebilirsiniz ve teselli etmeye kalkışırsınız.
Bu, bu kadar üzülecek bir şey değil ki, canını sıkma geçer gibi cümleler kurmak, siz iyi niyetle yaparsınız ama, karşı tarafın duyguları yoğun olduğu için onu genelde etkilemez.
Ağlayan kişi, yanındakinin kendisini susturmasına ihtiyaç duymaz. Hatta böyle yapılırsa genellikle anlaşılmadığını düşünür. İhtiyacı olan yanında olunması, çok üzülmüşsün gibi onda ne gördüğümüze dair yansıtmalar yapılması, konuşmak istediğinde dinleyeceği gibi destekleyici ifadeler olabilir.
Fizyologlar ağlamayı stres karşısında bedenin verdiği bir tepki olarak oldukça sağlıklı ve normal görürler. Eliniz kesildiğinde kan çıkar, kolunuzu bir yere vurduğunuzda acı hisseder kızarıklık görürsünüz, size zor gelen bir durum olduğunda stres oluşur ve buna verdiğiniz tepkilerden birisi ağlamaktır.
Kadınların erkeklerden daha uzun yaşamalarının bir nedeni de erkeklere göre streslerini ağlayarak daha çok gösterebilmeleri olduğu söyleniliyor.
Çoğu durumda olduğu gibi bu durumda da bebeklik ve çocukluk yaşantımıza gidiyoruz.
Küçükken ağlamamız nasıl karşılandıysa biz de yetişkinlikte ağlamaya karşı küçükken öğrendiğimiz tepkileri veriyoruz.
Görmezden mi gelindik, ağladığımıza susmamız için sürekli bir şeyler mi verildi, ağlama bak senin annen olmam mı denildi. Bu örnekler uzar gider. Birazdan polisler gelecek seni götürecek bak denilmiş olabilir, çok mızmızsın, erkek adam ağlamaz denilmiş olabilir gibi.
Özellikle yanımızda bir bebek ağlıyorsa annesine bakınırız, çocuğu neden ağlattığını düşünürüz.
Bebekler hiçbir neden yokken de ağlarlar ve ağlamak susturmak için bir şeyler yapıldığında bastırılmış bir duygu olur.
Hiç mi bir şey yapmayacağız o zaman derseniz, fiziksel temas örneğin sarılma, göz teması, konuşarak cesaretlendirme, rahatlatma olabilir.
Ne olamaz; sürekli bir şeyler verme, sürekli sallama, sürekli dikkatini başka yöne çekme.
Bunların yapılmaması gerekiyor. Anne baba olarak sizin de tahammül sınırınızın aşıldığı durumlarda nadiren başvurmanızda sakınca yoktur ama sürekli ağlamaması için bir şeyler yapılması sağlıklı değil.
Örneğin anne babalar markette çocuk ağlayıp onları zor durumda bırakmasın diye istekleri alınıyor. Çocuk büyüdüğünde istekler de büyüyecektir ve almayı öğrenmiş bir çocuk bir şekilde isteklerini yaptıracaktır. Ya da ağladığında bir şeyler yedirilen çocuk yetişkin olduğunda stresli bir durumla baş etmek için yemek yiyecek ve kilo problemi oluşacaktır.
Bu gibi döngülerin kırılması gerekiyor.
En sevgiye ihtiyaç duyduğumuz anlar en stresli olduğumuz anlardır.
Çok fazla çocuk var sırf annesine babasına daha iyi görünmek için daha az isteklerini belirten, ağlamayan, olumsuz duygularını yansıtmaktan çekinen her şey yolundaymış gibi gözüken.
Bir kaza olduğunda herhangi bir çizik olmasa bile içsel kanama ihtimali gözden geçirilir ve bu durum çok daha tehlikelidir ya, çocukların yanınızda oldukları gibi olmalarına koşulsuz kabul edilmelerine izin verin.
Duyguları kabul edilmeyen çocuklar özgüvenli olamıyorlar.
Kendimizi güvenli hissettiğimiz yerlerde en zorlayıcı olaylar en travmatik yaşantılar bile iyileşebilir.

Share
1059 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

5+6 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...