logo

BİR DE HAKLI OLSALARDI…


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Ünlü İtalyan Filozofu Galileo Galilei ; “Dünya dönüyor ve yuvarlak” dediği için ölüm cezasına çarptırılmış, cezası yakılarak infaz edilmiştir.
Filozof Galileo Galilei’ye “Dünyanın dönmediğini ve yuvarlak olmadığını söyle seni öldürmeyelim” derler ama; filozof kabul etmez, iddiasını sürdürür.
Filozofu, cezasını infaz etmek üzere elleri bağlı yakmaya götürürken karısı acı ile bağırır;
-“Seni haksız yere yakıyorlar” diye feryat eder.
Acı içinde eşine seslenen filozofun cevabı çok kısa olur;
-Ya bir de haklı mı olsalardı?…
Evet, artık korkmadan söylüyoruz ve yazıyoruz. Dünya yuvarlak ve dönüyor.
Sevgili okurlarımıza hikâye anlatır gibi bir yazı yazalım istedim. Onun için de Galileo Galilei ile giriş yaptım.
Doğalgaz, kömür, odun, elektrik ve su pahalı, mevsim kışa girdi. Yoksulları geçtik, orta yollu geçinen insanlar bile doğalgaz kombilerini, elektrik düğmelerini açamıyor.
Umudum kış mevsiminin çabuk geçmesidir. Bilindiği gibi yıl dört mevsimdir.
İlkbahar, yaz, sonbahar, kış.
İlkbahar; 21 mart, 21 haziran, yaz; 21 haziran, 21 eylül, sonbahar; 21 eylül, 21 aralık, kış ise; 21 aralık, 21 marttır.
Bu mevsimler içinde şüphesiz en zor geçen kış mevsimidir. Kış mevsimi yoksulları ve kar kış demeden çalışanlar için bir kâbustur.
Eskiler yılın 12 ayı için birer isim bulmuşlardır; mart ayı, april(nisan), mayıs ayı, kiraz(haziran), orak ayı(temmuz), ağustos, ilk güz(eylül), ekim(orta güz), son güz(kasım), kara kış(aralık), zemheri(ocak), gücük ayı(şubat).
Hayvancılıkla uğraşanların, tarımla meşgul olanların, kışın ağırlığını tüm zorlukları ile üzerinde hisseden yoksul halkın kışın kâbusunu manen azaltmak için kış ayları için şöyle bir deyim üretmişlerdir.
-Kara kış karadan gider, zemheri aradan gider, gücük dediğin az, mart dediğin de yaz demişler. Yukarıda yazdığım gibi aralık kara kış, ocak zemheri, şubat ise gücük ayıdır. Mart dediğin zaten belli.
Şimdi okurlarım kızacak bana, ülkemiz her türlü sıkıntı ve pahalılık içinde iken ülke, adeta yangın yeri gibi iken, devletimizin büyükleri televizyonlarda küfür ve ağır argo sözlerle toplumu olumsuz etkilerken,
Ülkeyi yönetsinler, bizim haklarımızı arasınlar diye vekâlet verip TBMM gönderdiklerimiz öldüresiye birbirlerine saldırırken,
Daha da önemlisi sahipsiz Vezirköprü’nün bir sürü sorunu varken biz okurlarını bu hikâyelerle mi oyalıyorsun diyeceklerdir diye düşünüyorum. Ama öyle sanıyorum ki, sıkıcı konulardan artık biz de iyice gına geldik.
Okurlarımız bu hafta da böyle geyik muhabbeti ile idare etsinler.

Share
723 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

1+9 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...