50 Yıl Önce Vezirköprü

5 Aralık 1965 Pazar

Samsun, Ankara’da Bir Yurt Kazandı 

Senelerdir büyük sıkıntılar içerisinde okuyan öğrencilere, Samsun valisi önderliğiyle bir bina alındı
Ankara’da Anafartalardan Adliyeye doğru çıkanlar sola ışıklar caddesine dönüp Işık Palas oteli aradıklarında artık şu levha ile karşılaşacaklardır.
Samsun Talebe yurdu Hakikaten hemen birçok illerin Samsun ve Ankara’da yüksek tahsil yapanlar için birer yurtları bulunmasına rağmen Samsun’lu öğrenciler bu imkanlardan mahrumdur. Büyük zorluklar içerisinde tahsillerine devam eden öğrenciler nerede ise Samsunlu olduklarına pişman hale gelmişlerdir.
Samsun’da Bir Günlük Trafik Hercümerci Neler Doğuyor
Samsun trafiğinin nasıl çalıştığını bilmeyen yoktur. Ehliyetten tutunuz da muayenesiz, kontrol bir acayip işler. Fakat bunun yanısıra ehliyetsiz şoförlerin muayene arabaları kazaları rekor derecede devam edip gider. Bir Samsun trafik idarecilerinin vatandaşlarla konuşan gazetecileri takip işi varki bu hepsinden cinaslı…
TOPLUM
Vezirköprü de esas mesleklerin dışında sosyal faaliyetlerde bulunanların takdirkar davranışları memnuniyet yaratmaktadır. Bilhassa boş zamanların şimdiye kadar gelişememiş bir memlekete hizmet için değerlendirilmesi bu takdirlerin boş olmadığını gösteren en belli başlı deliller olarak gösterilmektedir. Gönül bu olumlu teşebbüslerin gün ışığına çıkması ve gaye edindiği davaları halledilmiş olarak Vezirköprüye hediye edildiğini görmek arzu ediyor.
Orhan Uluçay Muzaffer Alpuğan Davası Devam Ediyor.
Çarşamba günü yapılan duruşmada mahkeme heyeti reddedildi. Perşembe günü red görüşüldü; kabul edildi.
İsmail Çokgezer Şoför ve Muavini Trafik Kazasında Öldüler
İsmail Çokgezer, şoför ve muavini trafik kazasında öldüler. Vezirköprü’den Ankara’ya et götürmek için yola çıkan kamyon Ankara yakınlarında yola park etmiş kömür yüklü bir arabaya çarpmıştır. Çarpma sonucu kamyonun ön kısmı hurdahaş olmuş içerisinde bulunan et sahibi İsmail Çokgezer derhal ölmüştür.

Vezirköprü de atıl derneklerin enflasyonundan korkanların yeni yeni dernekler karşısında da aynı endişeyi taşımaları gayet normaldir. Ne var ki: yaptıkları işin bir davadan geldiğini ve (ben mutlaka bu işi başaracağım) diyebilenlerin kurdukları, işleyen derneklere diğerlerini karıştırmamak icap eder Burada şunu da söylemeliyiz ki: müteşebbis insanların arasına tesadüfen girmiş hareket kabiliyetinden kendilerini yoksun görenlerinde bu derneklere gölge etmeye hakları olmamalıdır.