50 Yıl Önce – 11 Şubat 1968

(Un var, yağ hazır, o halde niçin helva yapıp yemiyorsunuz) diyenler elbette haksız değildirler.

1954 yılında Vezirköprü Belediyesinden emniyet komiserliği bir arsa alır. Bina yapmak kaydıyla alınan fakat bir türlü gerçekleştirilemeyen, (çalışan bir belediyeye rastlamadığı için de” siz bu arsayı emniyet komiserliği yapmak üzere aldınız, boş virane şeklinde bekletmeye hakkınız yok) diyememişlerdir. Bizim belediye azaları da belediye alacaklarının tahsil edilmemesi için önerge verip kabul eden zihniyet içinde de ah bu teşebbüs de 14 değil arayıp soranın olmadığı diyarda 54 yılda bekler. Bu hususta bir yazıyı gazeteye verdiğimiz anda yeni emniyet komiserinin bu hususta faaliyete geçtiğini öğrenmiş bulunmaktayız.

Evlatlık Verecekler

İkiz Doğan Yavruların Annesi Öldü

İlçemizin Mahmatlı Köyünden 8 çocuklu Ahmet Maden, nurtopu gibi ikiz olan iki oğlan çocuklarını annesi doğarken öldüğü için evlatlık olarak vereceğini bildirmiştir.

Daha önce eşi ikiz doğurmuş olan Maden ailesinin son ikiz çocukları bir ay on günlüktür.

Zonguldak’ta meydana gelen grevde 4 milyon lira zarar var

Zonguldak(Özel)

Zonguldak’ta işçiler grev yaptılar. Bu arada gazetecilerden de dayakta nasibini alanlar çok oldu. Peşinden polisler hırpalandı. Binlerce işçiye çeşitli yönlerden hâkim olmak istendi ise de başarı sağlanamadı. Bazı iddialara göre: İşçi teşekküllerinden biri iktidara mensup adamlardan diğeri de muhalefete mensup olanlardan kurulmuş bunların tahrikli bu kanın dışı grevi meydana getirmiştir.

Bu dayı başka dayı!

Yayla lokantasının genç garsonları gece yarısı işlerinden dönünce yatak ve yorganlarını evlerinin önünde buldular. Kapıyı çaldılar, ses yok. Bir daha, bir daha sonra içeriden bir ses;

-Hadi lan oradan!.. derken durum emniyete haber verildi. Kapıya bir kekçi kondu. Bekçi ve garsonlar sabaha kadar kapı önünde sabahtan evden bir erkek çıktı. Yakaladılar.

-Benim hafızdan 7 bin lira alacağım vardı, onu tahsil etmeye girmiştim kadına sordular, dayım dedi. Biraz sonra bir daha fakat o dayı hikâyesini anlatamadı. Emniyeti boyladılar. Durumun adliyeye intikal edip etmediği şu satırların yazıldığı ana kadar öğrenilemedi.

Ev, A isimli bir hafızındı dayı gelince sokakta sabahlayan da kiracısı garsonlardı. İddialara göre kahvecilik yapan hafız lokantadan yemekleri getirip sonra tabaklarını iade etmezmiş.

11 yaşında ifal edildiğini ileri süren kız olayı mahkemede anlattı

On bir yaşındaki kızı, babası yaşında adam ifal etmiş

-Cemil abi evimize geldi. Olay anında beni kucağına çekti. Külotumu çıkardı. Bayılmışım. Ayıldığım zaman çıplak olduğumu gördüm. Bu olayı utandığım için kimseye söyleyemedim. Fakat o durmayıp birkaç defa ayıbını gösterince teyzeme söyledim.

Bu özet olarak verdiğimiz ifade çocuk denecek kadar ufak onbir yaşında Yolpınar köyünden S.D isimli bir kızındır. Ufacık kızın 1941 doğumlu babası yaşındaki C.D tarafından ifal edildiği iddia edilmekteydi.

Yine iddialara göre C.D uzaktan akraba olduğu için girip çıktığı S.D’nin evinde kızı yalnız bulunduğu zamanlarda iğrenç fiilini tatbik ediyordu.

Çocuk kütüphanesi için kitap kampanyası devam ediyor

Ankara’dan 600-700 adet kitap geldi

VATANDAŞ gazetesinin açtığı çocuk kütüphanesine kitap kampanyası devam etmektedir. Ankara’dan gazetemizin Ankara muhabiri Selim Kazak’a verilen çok sayıda kitap Samsun Milletvekili İlyas Kılıç tarafından arkadaşımızdan teslim alınarak Havza emniyetine gönderilmiş, oradan da minibüs şoförü Rasim Korkmaz tarafından getirilip gazetemize teslim edilerek kütüphaneye verilmiştir.

Adedin çok olduğu ve 600-700 civarında bulunduğu tahmin edilen kitapların sayımı henüz bitmediği için tam listeyi veremiyoruz.  Sayım biter bitmez, kitapları bağışlayanlar ile isimlerini vermeğe çalışacağız.

Kitap okumak için sıra bekleyen Vezirköprü’nün bu imkânı kazandıran ihtiyaçların en kutsalını hediye eden hayırseverlere VATANDAŞ gazetesi bir defa daha açık teşekkürlerini arz eder.