Son Dakika
624 yıllık Osmanlı İmparatorluğu döneminde Osmanlı İmparatorluğu orduları o savaşı, bu savaşı adı ne olursa olsun sayısı çok az haklı olan savaşlar yaşamış.
Sayısı çok az haklı ve mecburi olan savaşların dışında yıllarca süren savaşlarda ecdadımızın kemikleri Libya, Yemen Çölleri’nde kalmış, ecdadımız, o ülkeden bu ülkeye sürekli savaşa sürülmüştür.
Yıllarca süren bu savaşlar sonucu, savaşlarda tesadüfen sağ kalanlarda memleketlerine yorgun, bitkin bir halde döndüğünde babasız büyüyen çocuklarını, yıllarca çocuklarına hem analık hem babalık yapan eşlerini tanıyamaz duruma gelmiş insanlar.
Bu savaşlarla ilgili büyüklerimizden çok acıklı hikayeler ve yakılmış ağıtlar dinleyerek büyüdük.
Peki; bu savaşlar Türk Milletine ne getirdi?
Kaybedilmiş topraklar, koskoca imparatorluktan Ulusal Kurtuluş Savaşımızda arda kalan bu günlerdeki sınırlarımız içindeki Türkiye.
Yine Ulusal Kurtuluş Savaşı sonrası 13 buçuk milyon (9 milyonu kadın ve çocuk, 4 buçuk milyonu hastalıklı, çökmüş, üretim yapamayan) 13 buçuk milyon cahil bir toplum…
Bizim doğum ve çocukluk çağımız, İkinci Dünya Savaşını başlangıç ve bitiş olarak tam yaşamıştır.
Tabi tecrübeli, savaşın ne demek olduğunu bilen, insanı ön planda tutan öngörülü, deha insanlar tarafından yönetilen Türkiye 2. Dünya Savaşına ülkemizi sokmamayı başarmıştır.
Şunu bilelim ki, savaşlar kan, gözyaşı, acı, yoksulluk, perişan edilmiş ülkeler bırakır arkasında. Savaşı yaşayan toplumlar yıllarca savaşın yarattığı acı ve yıkımın etkisinden kurtulamaz.
Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK “Zorunlu olmadıkça savaş bir cinayettir” demiştir.
Şüphesiz ki savaşlar, insanlık için bir acı ve vahşet dolu utanç tarihidir.
Savaşların kazananı olmaz!
Yine Mustafa Kemal ATATÜRK “Savaş kazanan için de kayıptır” demiştir.
Savaşçıların; kadınların, masum insanların, bebeklerin kan ve gözyaşında boğulacakları savaşa hayır.
Savaşa hayır…
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
23 Kasım 2024 Köşe Yazıları
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
17 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları