Son Dakika
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK; “Ben size aklı ve bilimi bırakıyorum” demiştir.
Bilindiği gibi müslümanların kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’ de birçok ayette akla vurgu yapar.
Atatürk’ün fikirlerini savunan ya da savunduğunu sanan bazı aydınlar akıl ve bilime de uygun olarak “Ben size dogmaları değil aklı ve bilimi bırakıyorum” diye Atatürk’e haksızlık ediyorlar.
Mesela; Atatürk’ün Egemenlikle ilgili yaptığı devrimleri anlatırken “Atatürk Egemenliği gökten yere indirdi” deyimini kullanıyorlar.
Bu deyim bana göre büyük bir yanlıştır ve Atatürk karşıtlarının eline koz vermektir.
Kutsal kitap Kur’an’da;
“Şüphesiz göklerin ve yerin hükümdarlığı yalnız Allah’ındır, o diriltir ve öldürür. Sizin için Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır” buyurmaktadır. (Tövbe Suresi Ayet 116).
Bu ayette hiç bir tartışmaya meydan vermeyecek şekilde “Egemenliğin kayıtsız şartsız Allah’a ait olduğu, Allah’tan başka da dost ve yardımcı olmadığı, yani şeyh tarikat gibi kurtarıcıların olmadığı, yalnız kurtarıcının Allah olduğu açıkça bildirilmektedir.
Tarikatçılar beni ilgilendirmez, bana göre kulun kuldan kurtarıcılık beklemesi zaten akıl dışıdır.
Buna inanmak akıl bilimine de din anlayışına da yani Kur’an’a da aykırıdır.
Gelelim “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözüne;
Osmanlı padişahlarının bazıları “kendilerini Allah’ın yeryüzündeki gölgesi” olarak tanımlamışlar, yönetimlerindeki halka da “kullarım” diye bakmışlar.
Allah adına egemenlik gücünü de tek başlarına kullanmışlardır.
Yani egemenlik tek kişi de sarayda toplanmıştır.
Bu durumu tarihçiler bilimsel olarak topluma açıklamalıdır.
Bunu açıklamak bir aydın sorumluluğudur!…
Sonuç olarak şunu belirteyim ki; işte sarayın yani tek kişinin kullandığı egemenliği, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, saraydan yani tek kişiden egemenliği alarak halka vermiştir.
Tek kelime ile padişahların kulları olarak gördüğü halkı Atatürk, Allah’ın kulları olan halka kendi kendini yönetme egemenliği vermiştir.
“Aklını kullanamayanların üzerine pislik yağdırırım”(Yunus Suresi:100)
Kur’an da buyrulduğu gibi ve büyük devrimci Atatürk’ün belirttiği üzere halk aklını kullanıp nimetleri kullanmayı başkalarına bırakırsa Kur’an da mecazi olan olarak anlatılan pislikten kurtulamaz!…
ÜLKENİN RAHATLAMASI
Yatırımların başta İstanbul olmak üzere hep batı illerine yapılması, Anadolu’da da tarımın ihmal edilmesi ülke için vahim sonuçlar doğurmaktadır.
Samsun’dan Adana’ya bir ulaşım karayolu, tren yolu ile Kayseri, Çorum gibi illere büyük hava alanları, bu hat boyunun Üniversite, her türlü ihtiyaca cevap veren sağlık kuruluşları, her türlü eğitim ve sağlık hizmetinin verildiği yatırımlar.
Büyük sanayi tesislerinin yanı sıra İstanbul’a taşınan finans kuruluşlarının yeniden başkent Ankara’ ya taşınması.
Anadolu’da tarıma gerekli önemin verilmesi hem batı illerimizi (Başta İstanbul olmak üzere) rahatlatacak hem de ülkemiz kalkınacaktır.
Bunu kim yapacak (?…) tabi devlet yapacak !…
Devleti yönetenler gelecek seçimi düşünme ve kavgayı bırakacak.
Ülkenin geleceğini ve toplumun huzur ve refahını ön planda tutacak !…
O zaman seçimi düşünmenize gerek yok.Halk gerçeği, doğruyu görünce zaten seçimini yapar !…
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
23 Kasım 2024 Köşe Yazıları
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
17 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları