Geçtiğimiz hafta ele aldığım “Vezirköprü’de SİT laneti” başlıklı yazım için o kadar fazla tepki aldım ki, konunun gerçekten Vezirköprü’de bir yara olduğunun altı çizilmiş oldu.
Gerek SİT alanı olarak ilan edilen evlerin sahipleri, gerek ilçede metruk hale gelen ve Vezirköprü’ye yakışmayan görüntülerden sıkılmış Vezirköprülüler, gerekse bu evlerin oluşturduğu tehlikelerden muzdarip olanlar.
Evliye Çelebi’nin bahsettiği güzelim Vezirköprü evlerinden ileriye bir örnek bile kalmayacak olması geleceğini TURİZM’de arayan bir ilçe için ne kadar düşündürücü.
Özellikle yaz aylarında Vezirköprü bölgedeki birçok misafirin aklındaki gezi bölgesi oluyor.
Dışarıdan gelenler İlçe merkezi olsun, çevredeki doğa ve tarihi güzellikleri olsun hayran kalarak Vezirköprü’den ayrılıyorlar. (Bu yazıyı yazarken bile bir turist kafilesi önümüzden geçiyor.)
Geçtiğimiz hafta Bünyamin Kıvrak’ın sosyal medyada fotoğrafını paylaştığı çeşme gibi birçok çeşmemizin kaybolmasının yanı sıra, 2 yıldır açılmayı bekleyen ve bu yıla da faydası olmayacağı belli olan Taşhan’ın kapalı olmasını ilçemize gelenlere anlatmak zor oluyor.
Vezirköprü Taşhan okunu takip ederek geldiğiniz tarihi mekanın kapalı olması eğlenceli olmasa gerek.
Yine ilçede gittikçe daha az kişinin bildiği ve hatırladığı bugün yığıntı halinde kalmış duran Şifa Hamamı hatırlayanların yüreğini burkmaya devam ediyordur.
Tüm olumsuzluklara ve eksiklere rağmen Vezirköprü’nün Şahinkaya Kanyonu olsun, Kunduz ormanlarının gittikçe azalan ağaçlarına rağmen Soğuksu bölgesinin güzelliği olsun gelenler için yeninde gelme hevesi uyandıran yerler olarak kaldı.
Umarız gittikçe küçülen ve açılan ormanlarımızın hali bizden sonraki kuşaklar için de kullanılabilen ve yararlandıkları yerler olarak kalır.
Tabi, bir de Kunduz Kamp Eğitim Merkezi olarak yapımına başlanan ve sağa sola serpiştirilmiş birkaç taş yığınından ibaret kalmış proje de ya tamamlanır, ya da orman eski haline getirilir.
Şahinkaya Kanyonu civarında yapılacak olan işler, Kanyon’un güzelliğini perişan etmez.
İlçe merkezinde gezerken gördüğümüz birkaç hediyelik eşya satıcısı, yavaş yavaş da olsa bu alanda gelişme kaydettiğimizin bir göstergesi. Bunların yanı sıra özellikle Derici Malikanesi etrafında gezen turistlerin dinlenmesi ve serinleyebilmesi için oluşturulacak bir yer yine ilçe ekonomisine katkı verecektir. Özellikle Pazar günleri Vezirköprü mutfağının örneklerini tadabilecekleri bir yer eksiği bile belki bu alanda giderilebilir.
Kadınlarımızın el emeklerini sergileme ve satış imkanı buldukları Ağız ve Diş Sağlığı önündeki alanın ise kullanımı şehircilik açısından bu kadar kötü olabilir mi?
Ya buradaki esnaflar için ayrı bir alan oluşturulmalı, ya da bu çadır kent görünümü o alandan kaldırılmalı. Vezirköprü’ye yakışmadığı ortada.
Vezirköprü’ye yakışacak birkaç “Vezirköprü evi” olsa ilçeye ne kadar çok şey katar? Üstelik bir virane bile olsa kurtulmuş olur.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları
06 Kasım 2024 Köşe Yazıları
02 Kasım 2024 Köşe Yazıları