Siyasette genel bir kanı vardır;
“Muhalefet olmadan, iktidar olmaz”
Daha doğrusu demokrasilerde bu kural işler diye düşünülür.
Muhalefet ise, ne dediğini bilecek, nerde durduğunu bilecek, kendi ideolojisini tanıyacak.
Bir de birileri tarafından görevlendirilmiş olmayacak; kendisine ait söyleyecek sözleri olacak.
Vezirköprü’de yıllardır bir çok sıkıntının giderilememesinin ana nedeni MUHALEFET olmaması belkide.
Alttan bir itme hissetmeyince mevcut iktidarda kim olursa olsun, ister istemez bir rehavet, bir “nasıl olsa biz gerekli oyu ve gücü elimizde tutarız” yaklaşımı olur.
Vezirköprü’de uzun zamandır olan biten (daha doğrusu bir türlü olup bitmeyen) olayların karşısında sadece kişi hedefli muhalefetin dışında bir muhalif duruş görülmedi.
Bırakın muhalif bir duruş sergilemeyi, en küçük bir kıpırtı bile olmadı.
Bu durumda ilçe olarak gerekli yatırımı, gerekli işlerin yapılamamasını tek başına iktidara bağlamak yanlış; daha doğrusu kolaycılık olur.
Çok değil, 10-15 yıl önce teşvik ve kalkınmada öncelik gibi büyük ölçekli sıkıntılarını dillendiren Vezirköprü; bugün gelinen noktada bir ‘yol’ sorununu aşamıyor.
Gerçi hangi sorunu aşabiliyor ki..
Yine aynı tarihlerde FAKÜLTE isteyen Vezirköprü, bugün sadece sınavların ilçede yapılmasını ister hale gelmiş. O da; konunun muhatapları hiç bir şey yokmuş gibi davranırken, üzerine iş düşmeyenlerin söyledikleriyle canlanmış.
Samsun’a bağlı olmanın sıkıntısnı çeken Vezirköprü, birden milletvekillerinin yoğun ilgisine maruz kalmış gibi sessizce kabuğuna çekilmiş.
“Büyüdükçe küçülmek” tabiri, Vezirköprü’de “ben yoksam olmasın” olarak devam etmiş.
Makamlardan önemli kısmı ise, sadece boynunda davul taşıyanların yer aldığı tokmağın kimin elinde olduğu ise bazen belli olan bazen olmayan bir hale gelmiş.
Ondan sonra da hamasi laflarla sanki Vezirköprü’nün en iyi savunucusuymuş rolü üstlenilmiş.
Bu rol esnasında ilçenin kendinden menkul akıldaneleri de kendi çıkarları doğrultusunda birlikte hareket etmeye başlayınca, Vezirköprü günden güne gerilemeye ve bu günkü şeklini almaya başlamış.
Evet bugün gelinen noktada, Vezirköprü garipliğini çekmek zorunda.
Yaşanan olaylarda iktidarın sorumluluğu muhakkak, ancak tekrar söylüyorum/soruyorum;
“Vezirköprü’de bu kadar olumsuzluk sürüp giderken, hangi muhalefet partisi hangi tepkiyi vermiş.
Biz de tuttuk Ticaret Odası Başkanı ‘OKEY’ çıkar deyince haber yaptık.
Muhalefet sessiz olunca tek parti iktidarında sadece tek parti çıkar..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları
06 Kasım 2024 Köşe Yazıları
02 Kasım 2024 Köşe Yazıları