Sömürünün, yolsuzluğun, haksız kazancın en çok Devlet inşaat sektöründe olduğunu hep duyarız.Sömürünün, yolsuzluğun, haksız kazancın en çok Devlet inşaat sektöründe olduğunu hep duyarız. Hatta bununla ilgili çok sözler, deyimler vardır. Mesela; -“Devletin malı deniz, yemeyen domuz” gibi. Halbuki tersi olmalı, örneğin; Devletin malı deniz, yiyen domuz . Bana göre doğru söyleneni ikincisidir. Yine halk arasında anlatılan kısa bir hikaye vardır. -Osmanlının son dönemlerinde dürüst bir kaymakam defterdara gider. “Efendim ben geçinemiyorum” der. Defterdar kaymakama öğüt verir “inşaat yaptır evlat” der. Temiz ruhlu Kaymakam, bu öğütten pek bir şey anlamaz. “İnşaat yapınca ne olacak, sanki benim maaşıma zammı gelecek? Der. Bu kadar uzun giriş yaparak örnekleri niye verdim :.. Vezirköprü’ye bir hastane yapılacaktı. Hastane için yer aranırken deprem fay hattı üzeri ve heyelan bölgesi olan bir yerin hastane inşaatı için uygun bulunduğunu öğrendim. Biz, Vatandaş Gazetesi olarak, özellikle de ben, yazılarımla müdahaleye başladım. Ancak, ne hikmetse zamanın Bayındırlık Bakanı Mustafa Bey, “Vezirköprü’ye hastane olacaksa buraya yapılacak, yoksa Vezirköprü’ye hastane falan olmaz” dedi. Hastanenin buraya yapılmasının önlenmesi için Cumhurbaşkanlığına dilekçe hazırlayan muhtarları da tehdit eder, muhtarlar itirazdan vazgeçer. Biz, Vatandaş olarak bu yanlışla mücadele etmeye devam ettik. Ancak, Bakan bey doğal olarak ağır bastı. “İnşaattın başlayabilmesi için çıkacak hafriyatın maliyetine iki hastane yapılır”. Bir inşaat mühendisine yaptırdığım hesabın sonucu da yukarıdaki paragrafta anlatılan hesap çıktı. Hastanenin inşaatı bu olumsuz yere başladı. Başına gelmeyen kalmadı. Bunları anlatacak değilim. Yukarıdaki dağ, sanki arkadan iter gibi inşaatın üzerine yürüdü. İddialara göre; hastane inşaatının üzerine heyelanın patlattığı toprağı kaldırılması için ihale yapılacakmış, gördün mü para kazanma nasıl oluyormuş? Zaten inşaat başlamadan iki hastane yapacak kadar hafriyatı çıkarıldı. Köşe olundu ama yetmedi. Allah yardım etti. Koca dağ gelip hastaneyi yuttu. Hafriyatın ucu ormanda, taşı babam taşı. İşte zengin olmak böyle bir şey.!.. Çalışmak meşru, kazanmak meşru, adam çalmıyor ya. Dozerleri, kepçeleri, kamyonları ile emek veriyor. Ucu ormanda, dibi deniz ve kum. Çalış babam çalış, ye babam ye… Biz bu soygunun yapılacağını az çok tahmin ediyorduk. Onun için de hastanenin bu alana yapılmaması için oldukça uğraş verdik, Ne yazık ki; her zaman olduğu gibi ne partiler, ne Demokratik Kitle Örgütleri ne de Vezirköprü halkından destek görmedik. Bu Hastane inşaatı ile ilgili Vatandaş Gazetesinin 10 yıllık arşivini incelerseniz, neyin nasıl mücadelesini verdiğimizi, ne kadar haklı olduğumuzu görür okurlarımız. Ne kadar halkı savunursan savun. Halkın gözü gerçeklere kapalı oldukça, sorgulamadıkça üçüncü dünya ülkeleri seviyesine inmeyi peşinen kabullenmiş durumdayız.!…
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
17 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları
06 Kasım 2024 Köşe Yazıları