50 Yıl Önce – 25 Şubat 1968

İlçemizin Sarıalan köyünde eniştesini öldürenlerin davasına Ağır Cezada bakılmıştır. Yer yer enteresan safhalar arz eden davada başkan Dinçsoy ilk sözü öldürülen Ş.’nin Babası A.K’ye verdi.

A.K şunları anlattı:

-Efendim ben oğlumu ve gelinimi tarlaya gönderdim. Dönerlerken pusu kurup oğlumun önüne çıkmışlar. Akşam geç vakte kadar gelen olmadı. Akşamüstü Zeynep geldi, muhtara ve bana oğlumu öldüreceklerini veya öldürdüklerini söyledi.

Annemede aynı şeyleri söyledikten sonra başkan Dinçsoy sanıklara: “Savcı adam öldürmekten ve bıçak taşımaktan cezalandırılmanızı istiyor, ne diyorsunuz?

Sanık İ.Z.;

-Mallarımı otlatmaya çıkmıştım. Baktım bir kaçı yok. Aramaya çıktım. Ş. ve karısına sordum görmedik dediler. Geriye dönüp giderken “Eller yukarı” diye bağırdı ve altı el ateş etti. Birisi gocuğumu deldi, kendimi yere attım. Üstüme çullanıp baltayla vurmaya başladılar.

Gazetemizin öteden beri üzerinde durduğu iki konu halledildi

Vezirköprü’de İlk Defa Verem Aşısı

Devamlı okuyucularımızın hatırlayacağı üzere gazetemizin üzerinde durduğu iki konu nihayet halledilmiş, sağlık merkezine geçtiğimiz haftalarda bir yeni jeep verilmiş, bir süre öncede Vezirköprü’de hiç verem aşısı ve taraması yapılmadığını yazmıştık. Son olarak öğrendiğimize göre verem aşısı için önümüzdeki haftalarda ekipler gönderilecektir.

Lâdik’te Kadın Kaçırmaktan Sanık Olanlar Berat ettiler:

Kadını Hala Nikâhlı Kocasına Vermemişler!

Mahkeme salonunda sanıklar bekliyordu. Sıra sıra Lâdik’in Cüce köyünden, kadın kaçırmaktan sanık İ.Y. ve R.Y. ile konuştum bir ara… İ. Bana şunları anlattı:

-Biz suçsuzuz… Üç buçuk ay boşuna yattık dedi ve şu iddiaları ileri sürdü. Kadını R. kaçırmıştı. Bizim mahkemenin şahitliğine de bunun için gelmiyor. Daha sonra kızın babası E. ‘yi nikâhlı kocasından alıp 4 bin liraya sattı. Kadının nikâhı başkasında, kendisi başka yerde.” dedi.

Duruşma

Daha sonra duruşmaya girildi. Şahit R. gelmedi. Başka şahitler dinlendi, ilk konuşan Mustafa;

-Efendim olay tarihinden sonra E. eski kocası bize: Biz bilememişiz. Evi basan R. imiş dedi.

Diğer şahitler de aşağı yukarı aynı ifadeyi verdikleri, için C. Savcısı sanıkların beraatını istedi.

Karar: Berat

Şahitlerin suçsuzluğuna kanaat getiren mahkeme İ. ve R. Y’nin beratına, R. Hakkında soruşturma açılmasına karar verdi.

Okuma Yazma Bilmeyen Muhtar Yanlış Karne Verdi

İlçemizin Susuz köyünden 35 doğumlu Satılmış Nasip yanlış karne vermekten mahkemeye verilmiştir.

Ağır Ceza Mahkemesi Yavuz Dinçsoy başkanlığında Necmettin Küçükay ve Gündüz Çopuroğlu teşekkül etmiş iddia makamında Kemalettin Keleçoğlu bulunmaktaydı. Okuma yazma bilmeyen muhtara başkan DİNÇSOY;

-1963 sonrası okuryazar olmayanlar muhtarlık yapamazlar dedi. Sanık muhtar savunmasını şöyle yaptı.

-Önceki muhtarımız öldüğünde mührü bana verdiler, sonra bu vergi karnesi geldi, ben adamı çocuksuz biliyordum. Fakat bu adam bana okuryazar olmadığım için üç çocuklu karneyi imza ettirmiş. Benim haberim yok. Bu Hüseyin Dalın marifeti.

Gereğini düşünen mahkeme Susuz Köyü muhtarının okuryazar olup olmadığını müzekkere ile öğrenmek üzere duruşma başka tarihe ertelendi.

Duruşmada Memleketin Sizin Gibi Din Adamlarına İhtiyacı Var Diyen Asliye Ceza Hâkimi Şu Tavsiyede Bulundu

“Din Kisvesi Altında Menfaat Sağlayan Etrafınızdaki Kimselere Dikkat Ediniz.

Vezirköprü’de vaiz olarak vazifesine devam etmekte olan Yüksek İslam Enstitüsü mezunu vaiz Bilal Koç’la ilgili ortaokul olayının duruşması Asliye Ceza Mahkemesinden başlamıştır.

İşe günlerce siyasi bir veçhe verildiği dedikoduları, konuşmalar bu yönde işlediği için mahkeme salonu çok sayıda AP ve CHP’li vatandaşlar tarafından doldurulmuş bulunmaktaydı.

Ağır ceza salonunda yapılan duruşmada vaiz Bilal Koç “vazifeyi suiistimal ve vazife harici konulara çıkmak” iddiasıyla yargılanıyordu.