Geçtiğimiz hafta Vezirköprü’de bir süredir uğramadığımız yerlerde tur attık.
Her defasında bir kez daha Vezirköprü’nün büyüdüğü ancak, aynı oranda gelişmediği yüzümüze tokat gibi çarpıyor.
Önce ilçenin okullaşarak gelişme kaydetmesinden başka şansı kalmayan bölgesine gittik.
Gezimize Hıdırlık Mevkii’nde yeni yapılan İmam Hatip ve Endüstri Meslek Liselerinin tamamlanmayan binalarıyla başladık.
Bir süre önce işçilere paraları ödenemiyor iddialarıyla durduğu söylenen, müteahhitlerinin yarım bıraktığı iddia edilen okulların neredeyse aynı tip projelerinin kaba ve önemli ölçüde inşaatlarının bitirildiğini gördük.
Burada zamanında dikilen ağaçlar için kısa cümlelerle taziyelerimizi diledikten sonra ayrıldık.
Geri dönüşte solumuzda kalan Huzurevi inşaatına baksak mı dedik, ancak arkadaşlarımız canımız sıkılmasın dedikleri için kalbimizde bir buruklukla oradan geçip gittik.
Eski Mal Pazarı köprüsünün yanından Nalbantlı Mahallesi’nin yıkılmakta olan alanını görelim dedik. Hemen herkesin birçok anısının olduğu koca mahalleye son kez selam verelim istedik. Koruma altına alına binaların duvarlarına çakılmış yazıları görünce, TOKİ iyi ki Vezirköprü’ye geldi; düzgün bir iş çıkacak yorumunu yaptık.
(Bu bakış açımız, ertesi gün çıkan Yalı Hamamı’nın yıkıldığı haberini görünceye kadar sürdü. İnsanların daha viran haldeki hamamları görmek için kilometrelerce yol giden insanların varlığını ve elindekinin kıymetine bakmadan yıkan diğer zihniyeti düşündük. Koruma kurulunun gördüğü halde buraya neden koruma levhası asmadığına hiç aklımız ermedi.)
Oradan Fazıl Mustafa Paşa okuluna kadar geldiğimizde yeter dedik, dönelim. Ancak orada Sağlık Meslek Lisesi aklımıza geldi. Yeni binasının yerini bile bilmeyenlerimiz vardı.
Çevirdik rotayı Vezirköprü çıkışına. Eski TEKEL depolarının oradan Kadri Fişekci’nin açılamayan fabrikasının önünden yeni okulu görecek şekilde durduk. ‘Burası bitmiş’ dendi. ‘Evet epey zaman oldu’ dedim. Neden açılmadığı soruldu.
Bunu anlatmak uzun sürdü.
Birileri izin verdiği için okul inşaatı başladı ve bitirildi. Buraya gördüğünüz gibi ciddi miktarlarda paralar harcandı. Şimdi önündeki yurt binası inşaatı devam ediyor.
Hatta binanın önüne asılmış olan Çağatay Kılıç’a teşekkür ederiz yazısı bile öylece duruyor. Yani yazın bile burası bitmişti.
Milli Eğitime birkaç ay önce biz de neden açılmıyor diye sorduk. “Belediye ruhsat vermiyor. O yüzden doğalgaz bağlanmıyor, çocuklar soğukta kalacak diye açılamıyor.” cevabını aldık.
Belediyeye gittik, sorduk:
-İl Tarım Müdürlüğü ve DSİ’de burası sulama alanı içindeki tarla olduğu için oradan bize gerekli izin verilmiyor. Dediler.
Sonra sorular, sorular.
Neden tarla vasfındaki yere bina yapılmasına müsaade edildi?
Madem sulama alanıydı, inşaat ruhsatı nasıl verildi?
Devletin kurumları arasında bu kadar bağımsızlık olabilir mi?
Daha neler, neler?
Ancak “yaklaşık 3 ay önce manşetten bir kısmını sorduğumuz bu sorulara biz cevap alamadık, umarım siz cevap bulabilirsiniz” dedim.
Sözleşmiş gibi tek nefeste aynı sözler döküldü ağızlardan:
-Vah Vezirköprüm vah!
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları
06 Kasım 2024 Köşe Yazıları
02 Kasım 2024 Köşe Yazıları