2017’nin son günlerinde Belediye’de düzenlenen toplantı 2018 için bazı gelişmelerin de habercisi olsa ne güzel olur..
Vezirköprü Semaveri patent aldı.
Hani bir laf vardır; Türk gibi başlayıp, Alman gibi devam ettirip, İngiliz gibi bitirmek..
Daha önce de semavercilerimiz Türk gibi başlayarak bir araya gelmiş ve semaveri Vezirköprü adına sahiplenerek geliştirmek için çalışmalar yapmış, hibe alarak fabrikasyona geçme çalışmalarına başlamışlardı ki, olmadı.
Dağıldılar.
Bir kısmı mesleğini bıraktı, para kazanabilecekleri işlere yöneldiler.
Mustafa Ersoy hiç olmazsa malzemelere sahip çıkarak, depoya kaldırmayı başardı; üzerinden oldukça zaman geçti, neredeyse unutuldu.
Havza’da Amasyalı bir girişimci tarafından üretilmeye başlayan semaver, Vezirköprü semaverinden farklı olsa da, bu işten para kazanılabileceğini gösterdi. Vezirköprü’de bile Havza üretimi semaver satılmaya başlandı.
Kalan az sayıdaki semaver üreticisi ve satıcısı bir araya gelerek Belediye’den kendilerine destek vermelerini istediler.
Vezirköprü Belediyesi hepimizin bildiği yassı Vezirköprü Semaveri için patent başvurusunda bulundu ve bu hafta patent alındı.
Coğrafi işaretlerimizden sadece biri olan semaverin 2018 yılında üretimi ve pazarlanması için Vezirköprü Belediyesi destek vereceğini söyledi.
Umarım ilk adım olur ve ilçenin diğer işaretlerine de benzer şekilde sahip çıkılır.
Taşeron
Ülkedeki taşeron işçiler için geçtiğimiz hafta açıklanan “davanızdan ve icra işlemlerinizden vazgeçerseniz, sınavla sizi kadroya alırız” açıklaması üzerine bir taşeron işçi arkadaşım kendi durumunu anlattı.
“19 yıl aynı kurumda taşeron işçi olarak çalıştım. Dava açtım ve kazandım. Şimdi kazandığım davadan vazgeçmem, avukat ve mahkeme masraflarını kendim karşılamam sınava girerek kadro beklemem isteniyor. Üstelik 19 yıllık emeğim silinecek ve sıfırdan başlayacağım. Üstelik yine aynı kurumda. Sizce ne yapmalıyım?”
Huzurevi
Geçtğimiz hafta Halk Eğitimi Merkezi’nin Polifonik Korosu Havza Huzurevi’nde bir konser verdi. (Bafra’ya da davet edilmiştir.)
Buradaki görüştüğümüz arkadaşlarımız keşke Vezirköprü Huzurevi’nde de konser verebilsek! temennisinde bulunuyorlar.
Oysa hatırlayanlar vardır; Vezirköprü Huzurevi isterken ne Merzifon’da ne Havza’da vardı.
O yıllarda da, siyasetçi eksikliği çeken Vezirköprü Havza’ya yenilmiş, zamanın milletvekili Huzurevini Havza’ya kaydırarak memleketi için önemli bir kazanç sağlamıştı.
Vezirköprü o gün Huzurevi’ni daha sonraki yıllarda Açık Cezaevini, hastanesini, yolunu, köprüsünü kaptırmaya devam etti.
İlçede sağa sola, boşa o kadar çok para harcanırken, Huzurevi ve diğer yatırımlara para bulunamadı.
Umarız bir gün Halk Eğitim Korosundaki arkadaşlar Vezirköprü Huzurevi’nde de konser verirler.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları
06 Kasım 2024 Köşe Yazıları
02 Kasım 2024 Köşe Yazıları