50 Yıl Önce

Atatürk bugün münakaşa  mevzuu olan Bursa Nutku’nu nerde hangi şehirde söylemiştir

Şimdi yeni gazete yazarı Hikmet Bil 1950’den önce devrin muhalefet lideri Celal Bayar ve diğer siyasi hadiseleri içerisine alan ATATÜRK’LE ilgili bir yayınlamıştır. Ekicigil yayınevinin çıkardığı 80 sayfalık (ATATÜRK’ÜN SOFRASINDA) isimli kitapta daha o zaman Bursa Nutku’nun hikayesi anlatılmaktadır.

Bursa’da Ulucami’de namaz kılan yüz kadar insan aralarında konuşmuşlar neden İstanbul’da ezan Arapça okunurken Bursa’da Türkçe okunuyor diye dedikodu yaptıktan sonra işi evkaf müdüründen sormaya karar vermişler. Evkaf müdürü, Valiye gidin, demiş. Cemaat topluca vilayete gidiyorlar fakat vali öğle yemeğinde, Hükümet konağının mermer merdivenlerine çömelip bekleşiyorlar.

-Dil meselesi

Mesele polise, tümene, jandarmaya aksediyor. Tertibat alınıyor bu arada Ankara’yada “Bursa’da irtica var!” diye telgraf çekiliyor. Atatürk otomobili ile İzmire gitmektedir. Haberi yolda alıyor. Yaptığı ve inandığı inkılâpların öz mal sahibi sıfatıyla, tehlikede gördüğü eseri için hemen Bursa’ya koşuyor işi bizzat inceliyor kararını Anadolu Ajansına kısa bir tebliğ ile bildiriyor “Bu, din meselesi değil, dil meselesidir.”

O akşam çekirge yolundaki köşkte Atatürk’e bir yemek vekildi. Sofrada onüç ondört kişi var. O günkü hadiseden dolayı Atütürk’ün gönlünü almak üzere bu ondört kişiden birisi;

-Bursa Gençliği Ne Demek?

Efendim, diye söze başladı Burs gençliği bu hadiseyi hemen bastıracaktı fakat zabıta ve adliyeye olan güveninden ötürü devam edemedi, Atatürk bir işaretle sözünü kesti;

-Bursa gençliği de ne demek? Diye biraz sert sordu memlekette parça parça yer yer geçlik yoktur sadece ve toplu olarak Türk gençliği vardır.

Sonra Türk geçliğinden ne anladığını şöyle tarif etti;

-Türk genci inkılâpların ve rejimin sahibi ve bekçisidir. Bunların lüzumuna doğruluğuna herkesten çok inanmıştır.

“Hükümetler küçük şehirlere ve ilçelere talepleri nöbetinden yardımı lüzumlu görür ve yapar” gerçeğine inanmış bir ilçe

Boyabat Ankara’ya Heyet Gönderiyor

Hükümetlerin yatırımlarda sadece büyük şehirleri ele alması, küçük şehirlerden ilçelerden ancak ısrarlı ve teksirli taleplerde bulunmasının bilenlerin yatırımlardan istifade edeceği gerçeğini göz önüne alan BOYABAT önümüzdeki haftalar içerisinde Ankara’ya bir heyet gönderecekler.

Atatürk ölüm yıldönümü sinemada yapılan törenle anıldı

Atatürk’ün 28. Ölüm yıldönümü Vezirköprü Lale Sinemasında yapılan törenle anılmıştır.

Ortaokul müdürü Erol Kenanlının kısa konuşmasıyla saygı duruşu yapılmıştır.

28. Yılda Ümitlerimiz Bile Söndü

Atatürk’ün ölümünün 28.yıldönümü andığımız bu yılda ufuklarımızı bir karamsarlık ve ümitsizlik bulutlarının daha koyu kapladığını endişe ile izlemekteyiz.

İktisaden kalkınmamış memleketlerde “hürriyet” masalı, denizi olmayan memleketlerdeki gemi hikâyelerinden farksızdır.

Vezirköprü gibi yerlerin dağ köylerinde 25-30 bin kişi bırakınız doktoru şöyle böyle yaşayabilen insanın normal ihtiyaçlarından bile mahrumdur ve sefalet diz boyudur.

300-500 yıllık bir ilçe olan Vezirköprü de durum çok daha iyidir ki esnafın çoğu 50 liralık alışverişten mahrumdur. Tütün, kendir işkenceli halkın ızdırabı haline gelen idareden yoksun şeker şirketine teslim edilmiştir.