logo

İlişkilerde Kendimiz Olarak Kalabilmek


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com

Kişiler arasında yaşamın en önemli konularından biri birbirimize uyum sağlamakken fazla uyum sağlama durumu; hayatımızı, üzerimize aldığımız bir rolü gerçekleştirerek geçirmemize neden olabilir. Bu rolü oynamak işlerin yolunda gitmesini sağlasa da olduğumuz hali sürekli olarak yok saymak kaygı depresyon gibi olumsuz durumları çoğaltır.
Hayatımızın gerçekten bizim yaşadığımız hayat olmasını istediğimizde, bizi etkileyen düşünce ve duygularımızı değerlendirebilmemiz gerekir. Bu değerlendirmeyi yapan kişi şöyle der:
Kendi duygu düşüncelerinin ne olduğunu, aile yapımla çevremde olanlarla benzer ve farklılıklarının ne olduğunu bilirim. Sürekli olarak kendimi çevreye veya çevreyi kendine uydurmaya çalışmam. Farklı düşüncelerde olduğumuzdan dolayı uzaklaşmamıza da gerek yoktur. Ben onların düşüncelerinin onlara ait olduğunu kabul ederim kendi düşüncelerimi de bastırmadan veya yüceltmeden bana ait ve benim için önemli olduğu bilirim, demektedir.
Kendi duygu düşüncelerinin farkında olma durumundan devam edelim Olumlu duyguları yaşamak daha kolaydır. Kolay olduğundan biz onay almakla, hoşumuza gideni daha çok yapmakla daha meşgul olma eğilimindeyizdir. Düşünce kısmımız ise, faydalı olanı olmayanı mantıksal bir süzgeçten geçirebilir. Evli bir çiftten örnek verelim. Sürekli olarak birbirini memnun etmeye çalışan bir çift kendi duygusal süreçlerini karşı tarafa göre sürekli düzenlemek zorunda kalacak sürekli kendi isteklerini göz ardı ederse belli bir zaman sonra bunu yapamayacak hale gelecektir. Hatta bu tükenmişlik, onun hayatındaki bazı durumları olumsuz görmesine neden olacaktır. (Evlilik gibi)
İki tür benlik vardır. Birincisi tutarlı benliktir. Dış etkilere karşı dayanıklıdır. Kendi inanç ve görüşlerine sahip çıkar. İkincisi ise sahte bendir. Duygusal baskılarla yönetilir. Bu baskılar duygu düşüncelerin bastırılması olabileceği gibi çevremizden kopma ya da onlarla çok fazla iç içe geçmek de duygusal baskıya verdiğimiz bir cevap olmaktadır.
Yapılan araştırmalar, kendilik halini koruyan çiftlerin sanılanın aksine daha çok çift uyumu sahip olduklarını göstermiştir. Birbirine fazla uyum sağlamaya çalışan, oldukları hali yok sayıp olmak istediklerini öne koşan bireylerde psikolojik iyi oluş durumu zorlanmaktadır. Şunu da unutmamak gerekir ki kendimiz olarak var olmak da cesaret ister. (Rolla May)

Share
516 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

8+7 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...
  • Bu İlçeye bir MÜZE yakışır

    06 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Vezirköprü'de eski bir Vezirköprü evinin restorasyonu yapılarak bir müze oluşturulması sağlansa, ilçenin turizmine oldukça büyük katkısı olmaz mı? Vezirköprü'de Oymaağaç Kazılarının ilk başladığı günlerde bile buradan çıkan materyallerin Samsun Müzesi'nde değil, Vezirköprü'de oluşturulabilecek bir MÜZE'de sergilenmesi gerektiğini söylemiştim. O dönemde Belediye'nin Ganioğlu'ndaki Zabıta yapılan bina henüz inşaat halindeydi. Vezirköprü'nün Taş Medrese'sinin kütüphane olarak kullanılmasının değil, bir arkeoloji müzesi olarak kullanılmasının d...