logo

Ergenlik Dönemini Anlamak


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com
  “Ergen” kelimesi sanki biraz olumsuz çağrışımlar taşıyormuş gibi dursa da büyüme anlamına gelir ve çocukluktan çıkışı, yetişkinliğe atılan adımı temsil eder. Kızlarda 10-11 yaş itibariyle erkelerde ise 11-12 yaş itibariyle ergenliğe adım atılır. Kişiden kişiye daha erken ya da geç olabilir.
Çocukta biyolojik değişikliklerle birlikte duygusal değişiklikler de görülmeye başlar. Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olduğundan birey ne tam çocuk olabilir ne de tam bir yetişkin. Bireyin kendini anlamaya, dış dünyaya karşı duruşunu belirlemeye başladığı zamandır. Kadınsılık ve erkeksilik özelliklerini daha belirgin bir biçimde görmeye başlar. Bu dönemde ergen birey, arkadaşlarıyla daha çok zaman geçirmek ister. Gencin aileden bağımsızlaşmaya başladığı dönemdir. Aileden bağımsızlaşma tamamen onlardan kopma anlamına gelmez.
Ergenlik dönemindeki değişiklikler genç için de her zaman kolay uyum sağlayabileceği bir durum olmayabilir. Hatta bu dönemde hızlı boy artışı, vücut yapısının gelişmesine bağlı olarak sakarlıklar oluşabilir. Erkeklerde sesin kalınlaşması, kıllanma, cinsel organın büyümesi; kızlarda göğüslerin büyümesi, kıllanma ve regl döngüsün başlaması onları kendi cinsiyetlerinin özelliklerini göstermeye başladıklarının işaretidir. Haliyle bu durum birey için alışıldık değildir. Ailenin ve bireyin uyum sağlamak için anlayışa ve zaman ihtiyacı vardır.
Kızlarda ergenliğin erken yaşanması çoğu zaman onları daha çekimser yapabilirken erkeklerde bu durumun çoğunlukla avantaj sağladığı araştırmalarda görülmüştür. Ergen birey gelişimini izlerken vücuduyla yakından ilgilidir. Özellikle bu dönemlerde saç stili, giyim tarzı, bedenle daha fazla meşgul olma, ayna önünde zaman geçirme sıkça görülür ve oldukça normaldir. Kızlarda daha güzel görünmek için makyaj, erkeklerde daha yakışıklı olmak için saç sakal duruş daha ön plandadır. Bazen yüzdeki bir sivilce üzerinde çok fazla düşünülen bir durum haline gelebilir.
Bu değişiklikler illaki çevre tarafından fark edilir ve dile getirilir. Erkeklerin ses tonuyla dalga geçilmesi kızların vücut hatlarıyla ilgili bir yorum bireyin kendini özgüvensiz hissetmesine neden olabilir. Bu yüzden kesinlikle dalga konusu yapılmamalıdır.
Aileler çocuklarının bu dönemini fark etmeyip önceki dönemlerde olmasına dair beklentiye girerlerse gencin kendilerinden uzaklaşmaya başladığını görürler. Genellikle aileler tarafından çocuklarının başına buyruk olduğu, sorumluluklarının farkında olmadığı ve arkadaş çevresiyle fazlaca meşgul olması durumu felaketleştirebilir. Yani işler kötüye gidecek ve evlatları ellerinden kayıp gidecek hatta hayatları mahvolacak gibi düşünebilirler. Önlem almaya çalışırlar.
Endişelere rağmen onun bu sürecine güvenmek, yargılamamak gerekir. Her şeyin eskisi gibi olmasını istemek gereksizdir. Bu kesinlikle her şeyi çocuğa bırakmak anlamına gelmez. Biraz daha bağımsızlaşma ve birlikte karar almak sağlıklıdır.
Bu dönem için ailelerin en çok korktukları durumlardan biri de kız-erkek yakınlığındaki paylaşımlardır. Genelde ergenlikte; kız erkek ilişkilerinde, cinsel yakınlaşmadan ziyade birbirini tanımak ön plandadır. Çünkü yakınlaşma bir sonraki dönemin konusudur. Ergenin kendisinden yaşça (örneğin 3-4 yaş ) büyük kişilerle yakınlık kurması ise kendi gelişim özelliklerinin dışına çıkmasına neden olabilir.(olduğundan daha büyük görünmeye çalışma gibi) Aileler bu konuda dikkatli olmalıdırlar.
Sevgili aileler, ergenliğe girmiş birey hala sizin evinizdedir ve sizin kurallarınız geçerlidir. Çocuğunuzun yetişkinliği anlaması için izin verin ve bir çocuğu büyüttüğünüzü kabul edin. Sağlıklı bir çocukluk geçirmiş ise bu dönem daha az çalkantılı geçecektir. Gerektiğinde uzman desteği almaktan çekinmeyin.

Share
675 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

2+6 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...