logo

06 Ocak 2024

Geniş Ailelerde Çocuk Yetiştirmek


admin
vatandas1959@hotmail.com
İnsan olarak rollerimiz vardır. Birinin çocuğu, birilerinin arkadaşı, bir işyerinin çalışanı olmak gibi… Bu rollerin getirdiği sorumlulukları bizler toplum içinde öğreniriz çünkü uyum sağlamadığımızda dikkatler üzerimize çekilir. Aile ortamında ise diğer sosyal ortamlara göre daha rahatızdır. Aileden gelen olumsuz tepkiler onlarla tartışmamıza yol açsa da aile bağı genelde devam eder. Aile üyeleri çok büyük olaylar yaşamadıkları müddetçe birbirlerinden kopamazlar. Bu durum olumsuz durumlara alışmayı da beraberinde getirebilir.
Çocuk rolüyle dünyaya gelir yavaş yavaş yetişkin olur ve sonrasında ebeveyn oluruz. Her ne kadar insan olarak bu sırayı izlesek de kendi çocuklarımıza karşı yetişkin olduğunu anlamak büyüdüğünü kabul etmek içinde bir hüznü barındırır. Yıllar çabuk geçmiştir. O zamanlar belki çok zahmet çekmişsinizdir gibi.
Çocuğun yetişkin olması kendinden sorumlu olmayı başardığı anlamına gelir. Yetişkin olduğumuz halimizle ailemizle birlikte kalmakta hatta zaman zaman onlardan yardım almakta sorun yoktur. Zaten anne baba yetiştirdiği evladın kendi hayatını sürdürürken yakınlarda olmasından destek alıp vermesinden memnun kalır.
Kendi ailemizin yanında ebeveynlik yapmak ise gerçekten iyi anlaşılması gereken bir konudur. Bizi yetiştiren anne babalar verdikleri emekten gurur duyarlar. Haklılardır da çünkü sizi ebeveyn olmayı göze alacak kadar hayata hazırlamışlardır. Bu onların bazı şeyleri iyi yaptığını gösteren kanıtlardan bazılarıdır.
Çocuktan sorumlu olan ilk kişiler ise her zaman çocuğun anne babasıdır. Anne baba bu göreve hazırsa, çocuğun yetiştiril-mesinde diğerleri anne baba adına karar vermek yerine anne babaya destek olurlar. (Burada çocuğu yıllarca dedeye, anneanne veya babaanneye bırakmış sonrasında ebeveynlik yapması gerektiğini fark etmiş anne babaları kastetmiyoruz.) Anne babanın birlikte koyduğu kurallar kalabalık ailede öncelik alınmalıdır. Örneğin en kolay akla gelebilecek durum olarak, anne baba çocuğa abur cubur verilmemesi gerektiği konusunda hemfikirse diğerleri gizliden bunu yaparsa çocuk haz duygusuyla işine gelene yakınlaşacak kurallardan kaçmanın bir yolunu bulmayı öğrenecektir.
Aman canım o kadarcık şeyden ne olacak desek bile ve bunlar çocuklar için masumane kalsa da çocukluk yaşantıları hayatımızın çoğunu etkiler. Çocuğu yetiştirenlerin yaptıkları  küçük hatalar büyüyünce içinden çıkılması zor ve dönüşü olmayan durumları beraberinde getirebilir.
Çocuğun yanında anne babanın kuralını ihlal etmek, çocuğa bu kuralların kötülenmesi, çocuğu bir taraf tutmaya zorlayacak, anne babasının kurallarının önemsiz olduğu düşündürülen çocuk anne babaya karşı hırçınlık duyacaktır.
Halbuki geniş ailede yaşamak, bazı noktalara dikkat edilirse çok kolaylaştırıcı olabilir. Kalabalık ailenin en güzel yanlarında birisi çocuk yalnız kalmaz. Çünkü çocuk için en önemli şeylerden birisi iletişim kurma ve ilgilenilmektir. Sürekli çevresinde uyarıcılar vardır. Farklı yaş gruplarından kişilerle iletişim kurmayı öğrenir. İnsan sayısı kadar farklılık vardır ve bu farklılığa saygı duymayı öğrenir. Ayrıca kalabalık ailelerde büyümek sadece çocuk için değil diğer aile üyeleri için de faydalıdır. Çocuğun enerjisi aile üyelerini canlandırır. Çocuğun merakı dünyayı tanımak için sorduğu sorular yetişkinleri de düşündürür. Çocuğun büyütülürken destek olmak kendimizi önemli hissettirir. Çocukla kurulan sevgi dolu bağ iyileştirir gibi gibi…
Çocuk, yetişkin, ebeveyn rolü zaman zaman her birimizde açığa çıkabilir. Ama yaş durumumuzu da göre bir rolü gereğinden fazla yaşamak kendimizde ihtiyacımız olan diğer şeylerin önüne geçebilir. Örneğin çocuğun anne baya ebeveynlik yapması erken yaşta büyümek zorunda kalmak ya da yetişkin olduğunuz halinizle çocuk gibi davranılması durumlarında sürekli bunu kırmaya çalışıp kendinizi aynı durumda buluyorsanız destek alabilirsiniz. Önce kendimizden sorumluyuz.

Share
367 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

6+8 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...