logo

NASIL VE NEREDEN BAŞLAYALIM?


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

2024 yılı kutlu olsun diyemiyorum. Çünkü 2023 yılı o kadar olumsuzluklarla geçti ki, önümüzdeki zamanların hep karanlık (olumsuz) geçeceği gibi bir “psikolojik” etki altına girdik!
– 2023’de 11 ilimizi yerle bin eden büyük felaket yüreğimizi yakmış,
– Orman yangınları, sel felaketleri, maden kazaları,
– Şehit cenazeleri,
Hülâsa; 2023 kâbus gibi çökmüştü ülkemizin üzerine.
2016 (FETÖ) hareketlerinden beri ülkemizde hukuk topallaştırılmış, daha sonra da anayasa da kuşa çevrilerek tek adam yönetim sistemine geçilmiştir.
Başta anayasa, anayasal kuruluşlar iğdiş hale getirilmiştir. Devlet adeta anayasasızlaştırılmıştır.
TBMM’si etkisiz hale getirilmiş, tek adamdan talimat alır duruma getirilmiştir. Böyle değilse bile kamuoyundaki algı böyle.
Anayasal kurumlar tek adamın emri olmadıkça hiçbir görev yapamamakta, devlet adeta partizanların elinde işlemsiz hale gelmiştir.
Muz devleti desek, muz devleti değil; krallık desek, krallık değil; demokrasi (halk iradesi) desek, bilemiyorum yorumu okurlarıma bırakıyorum.
Türkiye’de sanki bir tiyatro oynanıyor.
Tüm bu koşullar altında Türkiye yerel seçimlere gidiyor.
Doğal olarak her şeyden habersiz, zavallı halkımız da “Vezirköprü’de kim belediye başkanı olacak?” diye merak ediyor.
Belediye başkanının ismi “bana göre” AKP Genel Başkanının manasında, oy vereceğiniz zaman öğrenirsiniz. Hem bu kadar merak etmeye gerek yok. Yıllardır sözde seçim yapıyoruz ama ne yerel yöneticileri ne de genel yöneticileri biz seçmiyoruz.
Biz halk olarak oynanan tiyatroda figüran rolü alıyoruz.
İşte halkımız sorgulamadığı, neyin ne olduğunu araştırmadığı için figüranlıktan kurtulamıyoruz.
Atasözlerimiz vardır;
– Bir kişiye yapılan haksızlık bütün topluma yönelmiştir.
– Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır gibi…
Okurlarım kusura bakmasın ama;
– Beni sokmayan yılan bin yaşasın,
– Çalıyor ama çalışıyor,
– Bal tutan parmağını yalar gibi, mantık dışı sözler daha çocukken beynimize yerleştirilmiştir.
31 Mart 2024’de sandıklar açılır, saç dökülür, kel görünür.
Böylece “seçim” diye avutulan halk ta ardına baka baka dağılır.
Biz yine de 2024 yılının sağlık, mutluluk ve GAZZEDEKİ çocuk katliamının son bulmasını dileyelim.

Share
1207 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

2+1 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...