Suç ve Psikoloji
admin vatandas1959@hotmail.com
Psikolojik rahatsızlıklar öncelikle bu durumu yaşayan kişi için zor olsa da aile ve toplumda derin yaralanmalar kopuklular oluşturmaktadır.Cezaevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklu sayısı günden güne artmakta olup, son dönemlere ise rekor seviyeye ulaşmıştır. Pandeminin ilk çıktığı yıl olan 2020 de bu sayıda % 8’lik bir azalma olsa da şu an cezaevleri nüfusu rekor düzeydedir. Diğer bir boyutu ise birçok aile mağdur olmuş olup toplumsal olarak da güven problemi daha yoğunlukta yaşanmaktadır.
Bugün ruhsal rahatsızlıkların suç işleme potansiyelini oluşturduğu bir gerçek. Psikolojik problemlere yol açan durumlar ise anne karnından itibaren bireyin ihtiyaçlarının yeterince karşılanmaması oluyor. Bu ihtiyaçların en başında ise sevgi geliyor. Sevgi bağı yeteri kadar kurulamadığında kişi kendini ait hissedemiyor ve duygusal olarak zorluklar baş gösteriyor. Bazen tam tersi sevginin aşırı verilip çocuğun sınırları bilmemesi de mümkün.(Çocuğa bakım verenlerin de psikolojik iyi oluşunun desteklenmesi gerekiyor)
Duygusal zorlanmalar, baş edilemediği takdirde kendini zararlı alışkanlıklarla duygusal kolaylaşma sağlanılarak hafifletiliyor. Suç işleyen kişilere bakıldığında alkol ve madde kullanımı gibi durumların daha çoğunlukta olduğu görülmektedir.
Cezaevlerinde olan erkek sayısı kadın sayısından daha fazla olmaktadır. Erkekler kadınlar kadar duygularını ifade etmeseler de duyguyu ifade etmek sağlıklıdır.(İllaki biriyle gidip konuşmak olmayabilir sanatsal bir faaliyet dahi olabilir) İfade edilmeyen duygular daha çok öfke patlamaları olarak geri dönebiliyor. Tabi toplumun erkekten beklentileri erkeksi olmak zorunda kalmak gibi durumlar da var. (Bir kadında mücadeleci olmak gibi erkeksi özellikler olabilir, bir erkekte şefkat gibi kadınsı özellikler olabilir. Bu durum kişinin genel kadınsı ve erkesi özelliğini etkilemez.)
Üniversite mezunu olanların ilkokul ve liseye göre ceza oranlarının düşük olması ise eğitimin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bir diploma sahibi olmadan da kişi kendini eğitebilir, öğrenmek istediği konu ve alanda o kişilerle bir araya gelebilir.
Gençler daha ileri yaşlara göre cezaevlerine daha çok girmektedirler. Bunda yine duygusal olgunluğun gençlerde daha az olması daha çok enerji atımına ihtiyaç duymaları ve bunu olumsuz bir şekilde şiddetle gösterdikleri düşünülmektedir. Burada gençleri daha çok sportif faaliyetlere yönlendirmenin hem disiplin hem de duygusal gelişimi sağlaması önemi de dikkate değer.
Psikolojik desteğe yapılmayan yatırım ilerde çok daha büyük problemler oluşturmaktadır. Psikolojik zorlanmalarda erken dönemde müdahalenin öneminin bir başka kanıtını da bize göstermektedir. Çünkü bir gelişim döneminde çözülemeyen bir problem diğer gelişim dönemine sarkmaktadır Psikolojik destek alan bireylerin çoğu ilk görüşmeden itibaren desteğin hayatlarına bir anlam kattığını, kendilerini duygusal olarak daha iyi hissettiklerini söylemektedirler. İşler çok fazla çıkmaza girmeden son çare olarak görülmeden, ilaç kullanımına varmadan destek almaya açık olmak gereklidir.