logo

Önce kendi hayatımız, sonra diğerleri…


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com
İnsan ilişkileri sağlıklı olduğunda insanlar kendilerini güvende hissederler.
Güvende olmak, ait olmayı beraberinde getirir.
Bir yere ait hissediyorsak yaşamdan keyif alır ve üretken hale geliriz.
İnsana en iyi gelen özelliği üretiyor çalışıyor olmasıdır.
Diğerleriyle iyi ilişkiler önemli olsa da insan için amaç iyi ilişkiler kurmak değil kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve yaşam amacını bulmasıdır.
Bu amaca hizmet eden durumlardan birisi de insanlarla kurduğu güçlü ilişkilerdir.
Sürekli insanlara bakmak, onların yaşantılarını değerlendirmek, onların yaşantılarındaki olumlu olumsuz yönleri konuşmak aslında biraz da kendi yaşantımızdaki sorunlardan kaçmak anlamına gelebilir.
Diğer insanların yaşam tarzlarını konuştuğumuzda onlarla güçlü bir ilişki kurmuş olmuyoruz. Hayatımızda bir değişikliğe de neden olmuyoruz. Karşı tarafı da değiştiremiyoruz.
Konuşmak kendimizi ifade etmek bizlere iyi gelse bile bunu diğerleri üzerinden yapmak hem kendi vaktimizden çalmak hem de kendi hayatımızı es geçmek anlamına gelebilir.
Bize iyi gelen şeyler her zaman bize katkı sunmayabilir.
Yaş aldıkça insanlar daha temkinli olmaya başlıyorlar. Bu kesin bilgi ama sanki daha ortama uyum sağlamaya da başlıyorlar.
Bu durumun tehlikeli bir yönü var. İnsan istese de istemese de gelişen bir varlık.
Kendini geliştiremediğinde de tüketmeye başlıyor.
Çoğunlukla da başkalarını daha çok düşünerek eleştirerek gözlemleyerek kendi potansiyelimizi tüketmeye başlıyoruz.
Belli bir saatten sonra insanlar kendileri için bir şeyler istemeyi de bırakıyorlar. Yani hayal kurmayı.
Gün güzel geçsin her gün yapıyor olduğu şeyi yapsın dünden pek fark olmasın.
Zaman zaman buna ihtiyaç duyulabilir ama bir şeyler başarmış dünyaya veya kendine katkı sunmuş kişilerin de uyum sağlama düşüncesinden önce kendiyle ve kendi işiyle meşgul oldukları bir gerçek.
Tabi başkalarının hayatlarını inceleyen bir meslek uzmanı değilseniz.
Kısaca, şu an ki hayatımızın bizi memnun eden etmeyen kısımları olsa da hayatımızın başrolü biziz.
Bizim dünyamızda kimse bizden önce, bizden daha çok yer kaplamamalı. Bu bir bencillik de değil.
Kendimizi öncelik olarak aldığımızda diğer insanlardan beklentilerimiz de azalıyor.
Kendi hayatımız kontrol edebildiklerimiz ve kontrol edemediklerimizle çok ama çok değerli.
Kendi hayatında istediği konuma gelmiş kişi diğerlerine de destek sunabiliyor.

Share
1089 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

8+6 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...