logo

SEÇİMLER BİTTİ VEZİRKÖPRÜ’DE YAPILAMAYANLAR YAPILACAK MI?


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Öyle veya böyle Türkiye’de çok şey beklenilen seçimlerin ilk ayağı 14 Mayısta yapıldı. Milletvekili bu seçimde atandı.
Cumhurbaşkanı seçimi ise adaylardan hiçbiri %51 koşulunu sağlayamadığı için yasa gereği en çok oy alan Recep Tayyip ERDOĞAN VE Kemal KILIÇDAROĞLU ikinci tura kalmıştı.
Kıyasıya yapılan seçim çalışmaları sonucu 28 Mayısta yapılan referandum niteliğindeki ikinci tur oylamada başa baş bir sonuca ulaşırken yurt dışı oyları sonucu belirledi.
Recep Tayyip ERRDOĞAN ipi göğüsledi iki puan farkla Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN yeniden Partili Cumhurbaşkanı seçildi. Halkımıza ve ülkemize hayırlı olsun.
Seçimler için çok şeyler söylenebilir. Ancak; siyasetçilerin tahrik edici diline rağmen özellikle Vezirköprü’de seçimler büyük bir olgunluk içinde geçmiştir.
Bundan dolayı demokrasi bilincinde olan halkımızı ayrıca kutlarız.
Şimdi sıra ülkeye hizmete geldi.
Şunu özellikle belirteyim ki, halkın büyük çoğunluğu bu seçimlerde her alanda değişiklik bekliyordu. Ne yazık ki seçimler herhangi bir değişiklik getirmedi.
Halkın deyimi ile “aynı hamam aynı tas” sanki seçim yapılmamış gibi değişen bir şey yok!
Usta siyasetçi Rahmetli DEMİREL “Her seçim değişik sonuç getirir” derdi. Ne yazık ki bu seçim Rahmetli DEMİREL’i de yanılttı.
Şimdi soralım;
Vezirköprü’nün ötelenen, halkın dört gözle beklediği hizmetler yapılacak mı?
Mesela; Havza-Vezirköprü yolu yapılacak mı?
– Vezirköprü-Durağan yolu için herhangi bir adım atılacak mı?
– Tarım yöresi olan, yıllardan beri yapılmayan ilçe tarım hizmet binası yapılacak mı?
– İlçenin tarımının, hayvancılığının gelişmesi için herhangi bir çalışma yapılacak mı?
– Kunduz Gençlik Eğitim Merkezi yapılacak mı?
– Baraj gölü nedeni ile kapanan Vezirköprü-Alaçam karayolu yeniden hizmete açılacak mı?
– Vezirköprü’ye tren ulaşımı olacak mı?
Gerçi Vezirköprü halkının böyle bir beklentisi yok. Bırakır köyde eşini, çocuklarını gider gurbete, orada da düşer inşaattan gelir ölüsü.
Kader bu!

Share
1353 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

1+4 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...