logo

Pazar günü tekrar sandık başına gidiyoruz


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Türkiye ilk defa alışık olmadığı bir seçim yaşıyor.
14 Mayıs’ta yapılan 28. Dönem Milletvekili ve Partili Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde milletvekilliği seçimleri sonuçlanmış, vekil seçimleri tamamlanmıştır.
Ancak Partili Cumhurbaşkanı seçiminde %50 oy alma şartı olduğu için 4 adaydan hiç biri bu rakama ulaşamamış, en çok oy alan Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip ERDOĞAN ve CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU ikinci tura kalmıştır.
Bu 2. Tur seçime biz “referandum” diyoruz.
21 yıldır Türkiye’yi yöneten (son beş yıldır da tek başına yöneten) Recep Tayyip ERDOĞAN ile muhalefet lideri Kemal KILIÇDAROĞLU arasında bir referandum yapılacak!
Bu referandum; tek adam tarafından saray yönetimi mi yoksa tek adam saray yönetimine karşı halkçı bir yönetim mi?
İşte bu anlayışların referandumu bu Pazar yapılacak!
Bugün Türkiye’de adaletin olduğuna inanıyorsan, emeğinin karşılığını aldığına inanıyorsan, doğduğun yerde iş, aş bulduğuna inanıyorsan…
Çocuklarının geleceğinden eminsen, ülkede çalan, çırpandan hesap sorulduğuna inanıyorsan…
21 yıldır ülkeyi tek başına yönetene ver oyunu düzen devam etsin.
Yok diyorsan ki, bu çarpık tek adamın adaletsiz düzeni son bulsun, hırsızdan, eşkıyalık yapandan hesap sorulsun…
Adaletsiz gelir dağılımı dengeye otursun diyorsan, birisi bir akşam yemeğinde binlerce TL harcarken sen çocuğuna harçlık vermede zorlanıyorsan…
Genç kardeşim sen iş bulamazken, üç dört yerden maaş alanların haksız kazançları kesilsin istiyorsan…
Birileri hakkı olmadığı halde ülkenin kaynaklarını bavul bavul yurtdışına götürüyorsa…
Bu çarpık düzene dur demek için 21 yıllık bu karmakarışık bozuk düzeni değiştir gitsin.
Ülkenin geleceği için elindeki mührü değişime vur gitsin!
Bir daha eline fırsat ya geçer ya geçmez.
Eyvah deme. İyi düşün…

Share
1335 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

10+4 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...