logo

ZEKÂT’IN ÖNEMİ


Hüseyin Şengün
huseyinsengun55@hotmail.com

Saygıdeğer Vatandaş Okuyucuları;

“…Dünya hayâtında onların (insanların) maîşetlerini aralarında biz paylaştırdık. Birbirlerine iş gördürmeleri için de, bazılarını(n maîşetini) diğer kimselere göre derece derece daha üstün kıldık…” (ez-Zuhruf, 32)

Bu âyette ifâde edildiği üzere ilâhî taksimât, insanlar arasında farklı farklı tecellî etmiştir. Buna mukâbil her bir ferdin mükellefiyeti ise kendisine lutfedilen nîmetler ölçüsündedir. Böylece ictimâî denge ve ilâhî adâlet en mükemmel bir şekilde tesis edilmiştir.

Zekât, Kur’ân-ı Kerîm’de 27 yerde namazla birlikte zikredilir. Bu kadar çok zikredilmesi, ona atfedilen ehemmiyeti göstermeye kâfîdir. Yalnız Mü’minûn Sûresi’nin 2. ve 4. âyetlerinde namaz ayrı olarak geçer ki, orada da namaz kılanların zekâtlarını verdikleri husûsu ifâde buyurulmuştur.

Bunun sebebi, “bedenî” ve “mâlî” olmak üzere iki gruba ayrılan ibâdetlerde; namazın “bedenî ibâdetler”in, zekâtın ise “mâlî ibâdetler”in başında gelmesidir.

Nitekim ameller birbirinden müstakil olduğu, yâni birinin yapılmaması, diğerini iptal etmeyeceği hâlde, zekâta dînimizde verilen değerin ehemmiyetine binâen, Hazret-i Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem “ZEKÂT VERMEYEN KİMSENİN NAMAZI YOKTUR!” “Namaz kıldığı hâlde zekât vermeyen kimsenin namazı(nın hayrı) yoktur!” buyurmuştur.

Hiç şüphesiz ki bu beyan, müminleri zekâta teşvik etmek ve bu ibâdetin ehemmiyetini göstermek içindir. Zekâtın bu ehemmiyeti sebebiyledir ki, müminlerin emîri Hazret-i Ebû Bekir radıyallâhu anh, namaz kıldığı hâlde zekât mükellefiyetini kabul etmeyenlerin bu hareketlerinden inkâr mânâsı çıkarmış ve kendilerine harp ilân etmiştir.

Çünkü zekât, imkânı olanın muhtaç olana, Allâh’ın tâyin ettiği bir borcudur. Varlıklı insanların servete râm olma neticesinde muhtemel azgınlıklarına set çekmek, muhtaçların da zenginlere karşı kin ve hased gibi menfî temâyüllerini engellemek sûretiyle ictimâî hayâtta huzur ve sükûnu temin etmek ve fertleri birbirine muhabbetle bağlamak gibi birçok faydaları da ihtivâ eden “zekât”, müminlere farz kılınmıştır.

İslâm ictimâî nizâmında, fakir ve zengin arasındaki iktisâdî dengesizlik asgarîye indirilerek, bunun sosyal bir çatışmaya dönüşmesini önlemek gâyesi hedeflenmiş ve bu maksatla zekât ve infâka büyük bir ehemmiyet atfedilmiştir.

Share
1880 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

5+8 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İlçe Tarım’ın ihalesi Başkan Doğan’a kaldı

    27 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Tarım Bakanlığı'na ait olan bir binayı neden Büyükşehir Belediyesi'nin yapacağını anlamamış olsam da, İlçemiz adına sevindirici gelişmenin hayata geçmesini önemserim. Kasım ayı genellikle tüm ülkede sonraki yıl için yapılacakların belirlendiği ve yapılacak işler için de bütçelere paraların altarıldığı aydır. Hem iktidar için böyledir, hem de belediyeler için.. Vezirköprü Beledyesi'nin ciddi bir artış göstererek onaylanan bütçesini geçtiğimiz hafta sizlerle paylaşmıştık. 658 milyon liranın üzerindeki bütçesiyle Vezirköprü Belediyesi Samsun'd...
  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...