Son Dakika
Türkiye haftaya DEPREM ile uyandı.
Maalesef binlerce vatandaş hayatını kaybetti, daha fazlası yaralandı sevdiklerini kaybetti, evlerini işlerini, komşularını, tanıdıklarını, yolda geçerken selamlaştıklarını, kısaca hayata dair edindiklerini kaybetti.
İçimiz yanıyor.
Üzgünüz, kırgınız, kızgınız…
İnsanım diyerek bu olan bitene sessiz kalmak mümkün değil.
Binlerce insanı kaybettik..
Binlerce hayat hikayesi sona erdi, binlerce acı dolu yeni hayat hikayeleri yazıldı, yazılmaya da devam ediyor.
Sadece,
Vezirköprü’de sadece ikinci depremin etkisinin biraz hissedildiği halde insanları sokağa döken ve içlerinde korku yaratmasına neden olan sallantının kat kat fazlasının yaşandığı deprem bölgesinde, bu kış gününde çekilen eziyeti düşünmek bile insanın gözlerini yaşatıyor.
Yine de bu olaya duygusal yaklaşmanın değil, her zaman birlikte yaşamamız gereken bir gerçekle, depremle, akılcı başa çıkma yollarını aramak zorundayız.
Gün geçtikçe ortaya daha net çıkacaktır ama Türkiye olarak böylesi bir depreme hazır olmadığımız bir kez daha yüzümüze çarptı diyebiliriz. Bölgeden gelen yüzlerce video ve haberler insanların ne durumda olduğunu ve hazırlıksızlığımızı ortaya koyuyor.
Peki Vezirköprü hazır mı?
Bölgesel olarak düşünmesek de, Vezirköprü’de olası bir depreme hazır mıyız sorusu aklımıza gelmiyor değil.
Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın hemen dibimizden geçtiği, 1943 yılında büyük deprem yaşamış bir ilçe olarak acaba ne durumdayız?
Yeni hastaneyi fay hattının biraz altına yaparak önemli bir gerçeği ıskaladık ama bugün bu tartışmayı yeniden açmanın bir gereği yok.
Mesela olası bir depremde Vezirköprü’de Toplanma Alanları nereler, bilen var mı?
Pazartesi günü sallantıdan sonra insanların panik yapmadan binaları boşalttığını gördük, asansör kullanmadıklarını, sakin kalmayı başardıklarını…
Ancak dışarı çıktıkları binaların altında beklenmesinin tuhaflığını da geçemezdik.
Bireysel olarak hazır gibi dursak da, böyle bir felaketle yüz yüze geldiğimizde birlikte hareket etme refleksimizin daha önemli olacağını göreceğiz. Bunu da sağlayacak olan konuyla ilgili olarak yetişmiş görevliler olacaktır.
Bunu yaparken de, 1999 yılında bu yana toplanan yaklaşık 90 milyar liralık deprem vergisini kullanacaklardır.
Herşeyi bir kenara bırakarak yaşanan bu büyük felaketin içerisinde (fırsatçıları bir kenara koyarak) herkesin dayanışma içerisinde, yaraların sarılması için mücadele etmesi gerekiyor.
Kimin elinde ne, ne kadar gelirse..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
23 Kasım 2024 Köşe Yazıları
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
17 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları