logo

Yetersizlik Hissi


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com

Olumlu duygular olabildiğince anda kalmamızı sağlarken olumsuz duygular harekete geçirir, kendimiz hakkında düşünme ve farkındalık kazanmamızı sağlar.
İnsan büyürken çok fazla problemle karşılaşır. Bu problemleri çözme şekli, başvurduğu yardımlar, kurduğu ilişkiler karşılaştığı yeni problem durumunda da nasıl yol izleyeceğini belirler.
Çocuklar, özellikle okul döneminin başladığı zamanlardan itibaren kendi yeterliliklerini görmeye başlarlar. Bunu, derslerdeki başarılarından ya da arkadaşlarıyla olan iletişimlerinden ya da verilen sorumluluğu yerine getirdiklerinde fark ederler.
Bazen çocukluk yaşantımızda yetişkinler için çok da zor olmayan ama bir çocuk için oldukça zor konular vardır. Ebeveynin eleştirel olması, akran zorbalığı, çocuğun sahip olduğu bir özellik nedeniyle utandırılma veya kıyaslanma gibi.
Böyle durumlarda yetersizlik duygusunun temelleri atılır. Çocukluk çağında yerleşen olumsuz duygular kişinin benlik saygısını azaltır ve karşılaştığı zorluklarda sürekli kendi yeterliliğini sorgulamaya başlatır.
Olumsuz duyguların harekete geçirici olduğunu söylemiştik. Yetersizlik hissi de daha yeterli olmak için çabalamaya teşvik edicidir.
Bu duygu yoğun yaşandığında ise, hayata bakış açımızı, işle ilgili durumlarımızı ve sosyal ilişkilerimizi olumsuz etkiler. Bize verilen bir görev olduğunda ya da bitirmemiz gereken bir iş olduğunda kendi becerilerimizi sorgulamaya başlarız. Kaygı düzeyimiz yükselir, kendimize acımasızca yükleniriz.
Özellikle medyanın önemli bir faktör olduğu günümüzde kişiler en iyi halleriyle karşımızdayken onların yeterince iyi olduğunu görür ve kendimizi daha da yetersiz hissetmeye devam ederiz.
Halbuki kimse mükemmel değildir. Böyle durumlarda içimizdeki kökleşmiş olumsuz hislerin giderilmesi birden olmayabilir ve psikolojik sağlığımız için destek almamız gerekebilir. Çünkü yaşam şartlar ne olursa olsun kendimizi duygusal olarak sürekli negatif hissetmemiz kabul edilebileceğimiz bir gerçeklik değildir.
Bireyin yaşamındaki ana motivasyon kaynağı olan daha iyi olma çabası geliştirici bir özelliktir. İnsan için olmazsa olmazdır. İnsan doğasının bir parçasıdır. Eğer bu motivasyon olmasaydı şu an hala avcı toplayıcı olarak hayatımıza devam ederdik. Çünkü insanın bütün çabası kendinde güven duygusu oluşturacak yeterli bir konuma ulaşmaktır.
Yetersizlik duygusunu yaralayıcı, bir işi yapmayı zor hale getiren etken yerine motivasyon kaynağı olarak görmemiz için ilk önce çocuklarımızın iyi yanlarını daha çok vurgulamak, onlardan beklentimize göre hareket etmek yerine onların yapabileceklerine odaklanmak, sosyal çevrelerini güvenle oluşturmalarına destek olmak çok çok önemli.
Diğer taraftan yetersizlik hissi sadece çocukluk çağı yaşantılarımızdan kaynaklanmaz. Yetişkinlikteki zor durumlar da kendi yeterliliğimizi sorgulatabilir.
Örneğin iş yerinde mobbing veya taciz vs gibi durumlar en bariz olanıdır. Bazen de diğer insanların bize sürekli kendi becerilerini, yaptıklarını, sürekli iyi ve mükemmel yönlerini göstermeleride bu hissi yaşayabiliriz. Bunu çokça yansıtan kişiler kendi yetersizlik hislerinin görülmemesi için kendini en iyi haliyle size gösterebilirler.
Bunun sizin hisleriniz olmadığını karşı tarafın size kendini bu şekilde yansıtmaya çalıştığını hatırlayın. Çünkü gerçek yeterlilik şova ihtiyaç duymaz. Kendimizi olmak istediğimiz halimizle görmek yerine olduğumuz kişi olarak kabul edip sürece devam edersek küçük değişikliklerin hayatımızda ne kadar ilerletici olacağını görürüz.
Sonuç almaya odaklanmak yerine sürecin nasıl gittiğine odaklanmamız gerekiyor.
Kendimize şu soruları sıkça sorabiliriz: Kendi olumu özelliklerim neler? Yardım alabileceğim destek görebileceğim ve kendim gibi olabileceğim insanlar kimler? Kendi ihtiyaçlarıma yönelik neler yapıyorum? Hangi yönlerimi takdir ediyorum?
Sağlıklı günler.

Share
914 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

3+8 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...