Son Dakika
Her aile çocuğunu sever. Çocuktan sorumlu olduğunun farkındadır. Çocuğuna karşı çeşitli duygular barındırır. Onun, çocuğunun bu dünyada yapabilecekleri için heyecanlıdır.
Aynı zamanda onu korumak kollamak ister. Üzülmesini görmeye dayanamaz. Her çocuk ise üzülmek, öfkelenmek gibi duyguları yaşar. Travmatik olmadığı sürece bu duygularla başa çıkabilir.
Aile yapılarımız düşünme biçimlerimizi, hayata bakış açımızı temellendirir. Bu temeller sürekli bizle gitmeyebilir tabii ama değişim zordur. Çocukluk dönemi bizim anavatanımızdır.
Çoğu zaman oraya bakarız, oradaki ihtiyacı hissederiz. Bu yüzden davranışlarının farkında olan, gerekirse bunları değiştirebilecek ailelere ihtiyacımız vardır.
Bazı aileler o kadar koruyucudurlar ki çocuğun yapması gereken çoğu şeyi kendileri yaparlar. Çocuğun kişisel bakımını, hazırlanmasını, arkadaşlarıyla kavga ettiğinde aralarını, çoğu kez derslerini…
Çocuğun yerine bunları neden siz yapıyorsunuz denildiğinde onu çok seviyorum üzülsün istemiyorum derler.
Çocuk belli bir yaşa gelip bir şeyleri aileden özellikle anneden beklemeyi sürdürdüğünde anne artık çok yorulmuştur ve çocuğa olan sevgisini değişmesini isteyerek göstermeye başlar. Yetişkin olmuş olsa bile, hatta bu zamana kadar alıştığı büyütülmüş tarzı olsa bile, ihtiyaçlarını karşılamayı kendisi öğrenmek zorunda kalır.
Bazı aileler ise o kadar hoşgörülüdürler ki… Çocuğun kendi kendine bir şeyler yapmasını isterler. Kendi seçimlerini, kendi arkadaş ortamlarını, kendi okul seçimlerini…
Çocuklar karar alabilirler tabii ki ama aynı zamanda çocuklar yönlendirilmeye, sınırlar konulmasına, kararlarının sorgulanmasına da ihtiyaç duyarlar. Aslında bu yetişkinler için de böyledir.
Baskıcı aileler çocuğunun en iyisini olmasını isterler. Hep bir beklentileri vardır. Eğer çocuk yeterince iyi değilse bu kötüdür.
Çocukları rekabete sürüklerken kendileri de bir rekabet içindedir. İnsanlar dünyaya birbirlerinden daha iyi olmak için değil kendi sevdiği işlerde, uğraşlarda huzurlu olmak için gelirler. Çoğunlukla bu aileler, çocuk neyi seviyor çok bakmazlar. Çocuk için karar verdikleri şeyin yeterince iyi olup olmamasına bakarlar.
Çocuğuyla orta noktada buluşabilen, bazen buluşamadıklarında çocukla konuşabilen (bu konuşmak meselesi çok basit gibi durur ama çoğu aile hala çocuğuyla etkili iletişim kuramıyor) bazen duruma el atan en önemlisi ise çocuğuna saygı duyan aileler daha az olumsuz içsel konuşması olan, hayata güvenen bireyler yetiştirirler.
Bu ailelerin en önemli özelliği ise çocuğu olduğu gibi kabul ederken gelişimi için onu desteklerler.
Şu bir gerçek ki çocukları eleştirerek, kızarak, suçlayarak onları desteklemezsiniz, kendini sevmeyen biri yaparsınız bazen de ailesini…
Unutmayalım her insan ama özellikle çocuklar sevilmeyi, kendisine değer verilmesini, korunmayı, saygı duyulmayı hak ediyor. Çocuğun ihtiyaç duyduğu bu haklar öğrendiği ve öğretebileceği haklar aynı zamanda.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
23 Kasım 2024 Köşe Yazıları
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
17 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları