logo

HAVANDA SU MU DÖVÜYORUZ?


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Yıllardan beri tartışır dururuz. Bu ilçe de turizmi geliştirelim, ancak turizmle kalkınırız sanısındayız.
İlçe de sanayi geliştirelim, ancak sanayi ile kalkınırız, göçü sanayi ile durdururuz umuduyla…
İnşaat sektörü zaten ölü yatırım. Son yıllarda zaten herkes müteahhit oldu. İnşaat sektörü, ne göçü durdurdu ne de kalkınmayı sağladı. Ancak her köşede bir milyoner yarattı. Toplumsal kalkınmaya olumlu bir etkisi olmadı.
Peki; tarım yöresi olan Türkiye nüfusunun tersine, nüfusunun % 70’inin kırsalda yaşadığı Vezirköprü’de, neden tarım ve hayvancılığı öne çıkaran tarım, hayvancılık, sebze ve meyvecilik gibi çalışmaları öne çıkarmıyoruz?
Türkiye’de bir araştırma şirketinin bundan 10 gün kadar önce ülke genelinde yaptığı araştırma da “üretimde Türkiye’nin önceliği şu dört şeyden hangisi olmalıdır?” sorusu sorulmuş, sırası ile sorular ve yanıtları şöyledir;
Şu dört şeyden aşağıdakilerden hangisi önceliklidir?
– Tarımsal Kalkınma – % 73
– Sanayi – % 16
– Turizm – % 4
– İnşaat Sektörü – % 7
olarak çıkmış anketin sonucu.
Dünya artık aç kalma tehlikesinden korkuyor. Türkiye ve dünyadaki olumsuz tarımsal gelişmenin olumsuzluğundan Türk halkı herhalde etkilenmiş.
Tabi tek başına bu araştırmaya bakarak sanayileşme ve turizmden vazgeçelim gibi bir tezi savunmak istemiyorum.
Ancak şunu belirteyim ki;
Turizm açısından Vezirköprü’nün fazla turist çekme cazibesi pek yok. Ayrıca Vezirköprü halkının eğitim yapısı ve turizm altyapısı uygun değil.
Sanayiye gelince, çok genç kaldık. Küçük sanayi sitesi falan işsizliği önlemez, göçü durdurmaz.
Biz en iyisi BESİ Organize Sanayi üzerinde durmalıyız. Böylece hayvancılığın gelişmesine, ayrıca tarımla ilgili küçük sanayi işletmeleri ile tarımın desteklenmesini sağlamaya çalışmanın daha uygun olacağı inancındayım.
Bir başka konu Vezirköprü’nün önemli sorunlarından birisi de ilçenin uygunsuz bir şekilde Havza’ya doğru yerleşime açılması bu ilçeye yapılan en büyük kötülük olur.
İlçenin Havza’ya doğru kaymasına yol açanlar Mehmet Paşa, Tikenli ve Yeni Mahalle gibi mezbelelik durumdaki yerleri görmezler mi?
Hülasa biz her konuda “havanda su dövüyoruz.”

Share
390 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

7+1 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...