logo

GAZETELER YALAN YAZIYOR!


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Her kesimden genç, orta yaşlı; her meslekten insanlarla Vezirköprü sorunları üzerine zaman zaman sohbet ediyoruz.
Konu daha önce siyasi yetkililerin Vezirköprü’ye yapılacağını vaat ettiği yatırımlara geliyor.
Konuştuğumuz birçok insan gazeteleri ve habercileri eleştiriyor.
Şöyle görüşler var; Tabi bunlar bilinçli değil, genellikle bilgisizce ortaya atılan sözler. Peşinen söyleyelim ki haberler, habercilere ve haberlerin yayımlandığı gazetelere ait değildir.
Ülkede iktidara sahip olanlar ve onların yerel yöneticileri söyler, onlar yetkili ve etkili oldukları için medya haber kurumları (Basılı ve Görsel) onların söylediklerini kamuoyu ile paylaşırlar.
Bu haberlerin yayımlanması, yayımlandığı gazeteleri ve haberleri yazanları bağlamaz.
Sözleri söyleyen iktidar sahiplerini ve sözcülerini bağlar. Yazılan haber, edilen vaatler eğer yerine gelmiyorsa yalanı söyleyen medya ve medya sorumluları değil, vaadi yapan (sözü söyleyen) etkili ve yetkililerdir.
Vatandaş soruyor;
– Bir zamanlar Vezirköprü gazeteleri yazdı. Vezirköprü’ye tren gelecek!
Hani gelmedi?
– Kunduza büyük yatırım. Gençlik Kamp Eğitim Merkezi yapılıyor.
Hani nerede kaldı?
– Vezirköprü’ye çimento fabrikası yapılıyor.
Yapıldı da biz mi görmedik?
Sormaya devam ediyor yurttaşlar;
– Tarım yöresi olan koskocaman ilçede ilçe tarım binası yıkıldı. Hemen yapılacaktı.
Ne zaman yapılacak?
– Organize Sanayi ve Küçük Sanayi Sitesi ile BESİ organize sitesi inşaatları daha önce yapılıyor dendiği halde halen bu üç önemli kuruluş nerelerde yapılıyor?
İnşaatları göremiyoruz. Yapıldığı yerleri gösterir levhalar nerelerde asılı acaba?
– Önce Bafra’nın sonra da Durağan’ın kaptığı yarı açık cezaevini, tarihi Ağır Ceza Mahkemesi’nin bulunduğu Vezirköprü artık tamamen kaybetmiş midir?
– Sahi, Sayın Ak Parti Genel Başkanı R. Tayyip ERDOĞAN’ın bizzat vaat ettiği “Vezirköprü kenevirin başkenti olacak” vaadi bürokrasiye mi takıldı?
Evet, gazeteler yanlış yazmaz.
Söyleyenler sözünde durmaz !..

Share
339 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

7+8 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...