logo

NE DE OLSA KIŞIN SONU BAHARDIR


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Şair, “Ne de olsa kışın sonu bahardır, bu da gelir bu da geçer” demiş ama maalesef bu yıl ne kışın sonu geldi, ne de beklenen bahar geldi.
Baharın gelişi sadece havaların ısınması, eriklerin çiçek açması, ormanların yeşillenmesi, bahçelerde gelinlerin, kızların al, yeşiller içinde bahçe işleri ile uğraşması değildir.
Yoksulların odunu, kömürü bitmiştir. Sobasını yakıp ısınamaz, doğal gaz kullananların parası bitmiştir, hem ısınamaz hem de ocağında yemek pişiremez.
Evinde bebeği olan, yaşlısı, hastası olan baharın gelmesini bekleyişleri bir başka çiledir.
Rusya-Ukrayna savaşında bebeklerin, yaşlıların, kadınların çektikleri ezaları, cefaları görünce insanın sinirleri ve dengeleri bozuluyor.
Hep söyleriz “Haklı da olunsa savunma amaçlı olmadıkça savaş bir cinayettir.”
Bahse konu savaşta Rusya haklı olabilir ama şu da bir gerçek ki “savaşın kazananı olmaz.”
Evet, baharın gelmesi gecikti. Eskilerin bir sözü vardı; “Mart karı yoksul başıma yağar.”
Gene eskiler demiş ki; “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.”
Gene baharın gecikmesi ile şu atasözü de bu yıl bahar geciktikçe çokça hatırlanır oldu.
“Kork Aprilin beşinden öküzü ayırır eşinden.”
Bilindiği gibi her türlü çile yoksullar içindir. Varsıllar için kar kış bir romantizm olur.
Önümüzdeki hafta ramazan ayı başlıyor. Yoksullar iftarlık almak için marketlere giremiyor. Sebze hallerinde tezgâhlara bakıp geçiyor.
Ramazan ayının ortalarına doğru sosyetelerin, siyasetçilerin, sözde demokratik kitle örgütlerinin beş yıldızlı otellerde, lüks lokantalarda, saraylarda yoksulun parası ile kuş sütünün eksik olmadığı şaşalı iftar sofraları kurulur.
Bu iftar sofralarının bir özelliği vardır. Bu sofralarda Diyanet İşleri Başkanı, müftüler bulunabilir ama , bir tane yoksul bulamazsınız..!
Bu ara ramazan ayı boyunca park dostlarımız olan, Sevgili Hamza KOÇAK, Haşmet BOLAT, Kemal ATAK, Yaşar SAVAŞ, Ahmet KARA, Rasim ORAL gibi sohbet arkadaşlarımızla pek görüşemeyeceğiz.
Kendilerini özleyeceğiz.
İnşallah bayramdan sonra baharın ısınan ve bayramın hoş günlerinde buluşmak umuduyla.!
Sıkıntılı günler geçiren, savaş mağdurları ve baharı çileli geçiren yoksullara kolaylık dileğiyle…

Share
378 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

4+7 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...