logo

BİLMEDEN VATAN SAVUNULMAZ!..


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

title_comertce16 Kasım 2016

Geçen hafta 10 Kasımdı. Atatürk’ün ölüm yıl dönümü.

Şöyle geriye dönüp bir düşündüm.!..

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı,

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı,

30 Ağustos Zafer Bayramı,

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı,

10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü,

Bu bayramları böyle sıralamanın hatta kutlama ve anma günlerinde içi doldurulmayan hamaset nutuklarının da bu bayramlara kattığı hiçbir şeyde yok.

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan 10 Kasım Atatürk’ü anma programın da yaptığı konuşmada “içi boş bayramları kutlamanın hiçbir anlamı yok” diyor.!..

Bu konuda sayın cumhurbaşkanı ile aynı düşünüyoruz.!..

23 Nisan Ulusal Egemenlik bayramının ne için, ne oldu da onun sonucu böyle bir bayram günü ilan edilip kutlandığı.

19 Mayıs Gençlik ve Spor bayramının anlam ve önemi,

30 Ağustos Zafer Bayramı ona kaza, hele de 29 Ekim Cumhuriyet Bayramının içi doldurulmadan kutlanması.

İşte böyle Devlet adamlarının, böyle bilinçsiz halkın yetişmesine,

Tarikatların, meczupların, şeyhlerin, müritlerin devleti ele geçirmesine, böylece de 15 Temmuz’ların yaratılması sonuçlarının doğmasına yol açmaktadır.!..

78 milyonun, ya da 55 milyon seçmenin en az 1914’den sonra neler yaşandığını, bir Çanakkale’nin ve sonuçlarının neler getirdiğini,

1915 İzmir’in işgalinde nelerin yaşandığını bu toplumun bilmesi olanaksız.

Türk halkı okuma özürlüdür. Hasan İzzettin Dinamo’nun beş ciltlik “Kutsal İsyanını” okuyup, İzmir’in işgalinde nelerin yaşandığını okurken vücudu diken diken olan kaç seçmen vardır bu ülkede?..

Böyle giderse İzmir’in işgalini İzmirliler de unutacak.!..

Turgut Özakman’ın “Şu Çılgın Türkler” eserini okurken, Kara Fatma’nın çetesinde bulunan genç kadının İzmit dolaylarında yakalanan Rum Çetelerinin içinde kendisine tecavüz eden Rum’u tanıyınca Kara Fatma’dan “abla bana izin ver şu genç Rum varya, onunla görülecek bir hesabın var” deyip, Kara Fatma’dan izin aldıktan sonra o Rum’un cinsel organına nasıl ateş ettiğini okurken göz yaşlarını tutamayan kaç seçmen vardır ülkede?..

Cumhuriyet döneminde aydınlar, öğretmenler tembellik yapmış, bunlar orta öğretimde öğrencilere geniş geniş anlatılmamış olduğu gibi bayramlarda da haması nutuklarla geçiştirilirdi.!..

Her bayrama en az bir hafta ayrılarak geniş konferanslarda halk bilgilendirilmedi.!..

Bu devleti yönetenler yapmıyorsa aydınlar ve “muhalefetin” diyenler yapmalıydı.

Biraz genç kalındı.!..

Zararın neresinden dönerseniz kardır. Tabi yapmak isteyenlere.!..

BELEDİYE

Çocuk bahçelerine öyle veya böyle dikilen çam fidanları kafese alınmazsa kısa zamanda yok olur. Amaç “Dost alış-verişte görsün” değilse. O fidanlar hemen kafese alınmalı, diplerine destek kazıkları çakılmalıdır.!..

Sulamaları “öksüz oğlan evlendirir” gibi tazyikli su ile değil, sakin sulanmalıdır.!..

Kenar mahallelerdeki sakinlerde belediyenin temizlik, yol hizmetleri gibi medeni ihtiyaçlardan yararlanmalıdır.

Share
2232 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

8+8 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...
  • Bu İlçeye bir MÜZE yakışır

    06 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Vezirköprü'de eski bir Vezirköprü evinin restorasyonu yapılarak bir müze oluşturulması sağlansa, ilçenin turizmine oldukça büyük katkısı olmaz mı? Vezirköprü'de Oymaağaç Kazılarının ilk başladığı günlerde bile buradan çıkan materyallerin Samsun Müzesi'nde değil, Vezirköprü'de oluşturulabilecek bir MÜZE'de sergilenmesi gerektiğini söylemiştim. O dönemde Belediye'nin Ganioğlu'ndaki Zabıta yapılan bina henüz inşaat halindeydi. Vezirköprü'nün Taş Medrese'sinin kütüphane olarak kullanılmasının değil, bir arkeoloji müzesi olarak kullanılmasının d...