logo

NE KADAR GÜZEL OLUR!…


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Devlet politika değiştirip Türkiye’ye uygun halk yararına planlı bir politika uygulasa;
Devletin kaynaklarını ülkenin batısındaki başta İstanbul olmak üzere gelişmiş illere ve bir avuç imtiyazlı kişilere kullanmaktan vazgeçip Anadolu’nun topyekûn kalkınmasına kullansa,
Kars’tan başlamak üzere Erzurum, Van, Sivas, Urfa, Hatay’ın verimli topraklarını,
Konya, Kayseri, Çorum’un o güzelim ovalarını verimli hale getirecek her türlü tarım ve hayvancılıkla ilgili projeler uygulasa,
Devletin o güzelim kurumlarının genel müdürlüklerini, finans merkezlerini cumhuriyetin başkentinden intikam alırcasına Ankara’yı boşaltıp İstanbul’a taşınmasından vazgeçse,
Devletin kaynaklarının ülkenin perişan olması, Anadolu’nun boşalması, İstanbul’u yaşanmaz hale gelmesi pahasına yanlış politika uygulanmasından vazgeçilse,
İstanbul’a “Kanal İstanbul” adıyla bir proje uygulayarak ikinci bir
(Suni Deniz) yaratılması yerine Samsun’dan Adana’ya ulaşacak başka bir “çılgın proje” uygulansa,
Bu hat üzerinde üniversiteler, modern sağlık projeleri ve olabilecek sanayi kuruluşları, tarım ve hayvancılıkla ilgili modern tesisler kurulup geliştirilse,
Bu ülkenin kaynakları ucuz siyaset ve basit çıkarlar uğruna çar-çur edilmese,
Vezirköprü’nün her türlü tarıma uygun o güzelim topraklarında mercimek, nohut, fasulye gibi ürünlerini alım garantili üretim planlı bir şekilde teşvik edilse,
Bu ürünlerin paketleme tesisleri kurulsa,
Her türlü meyvenin yetişebileceği Vezirköprü topraklarında meyve üreticiliği yaylalarında arıcılık geliştirilse,
Besi organize sanayi bir an evvel gerçekleştirilse,
Hani ne oldu, Vezirköprü Kenevir Üretim Merkezi olacaktı, unutuldu mu?
Zaten Vezirköprü için ortaya atılan projeler bir süre sonra unutuluyor ya da unutturulup ortadan kalkıyor!..
Geçen hafta bakan gelmiş Havza-Vezirköprü yolunda incelemeler yapmış.
Sayın Bakan Şahinkaya Kanyonu’na ve Kunduz’a götürülemez miydi?
Vezirköprü’nün tarihi yerleri sayın bakana gezdirilemez miydi?
Vezirköprü’nün sahipsiz olduğuna artık ben de inanmaya başladım.
Anadolu için yukarıda özet olarak açıklamaya çalıştığım konular gerçekleştirilse, Vezirköprü belki bunlardan pay alabilir.
Eskilerin bir deyimi vardır; “Yukarıdan bir bakrak su dökülürse fakirin üzerine ancak bir damla su düşer” derler.
Yukarıda açıklamaya çalıştığım gibi bir devlet politikası uygulanırsa ne güzel olur!

Share
333 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

8+8 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...