Son Dakika
Pislik, balçık, dışkı, mikrop ilginç sözcükler.
Halkın oy vererek yönetici olarak yüksek makamlara getirdiği bazı zatlar o halkın sesi, gözü, kulağı olan hatta “kimsesizlerin kimsesi olan” gazete ya da gazetecilere “mikrop” demiş.
Ne yapalım, seçenler seçilenlerin aynasıdır derler.
Bir şehirde üç gün tüm mahallelerinde suların kesilmesi doğal olarak mikropların artmasına neden olur.
Böyle durumlarda halkın yapacağı fazla bir şey yok.Halk yapsa yapsa mikrop üreten bakterilere DDT yapar.Çünkü mikropları yıkamak için su yok!…
Vezirköprü’de eskiden de susuzluk görülür hatta bazı yüksek semtlere günlerce su verilmediği zamanlar olurdu.
Böyle durumlarda suyu akan mahalleler mutlaka olurdu. O mahallelerden itfaiye ile susuz mahallelere su dağıtılırdı.
Hatta cenazesi olan mahallelere, suyu akan mahallenin suyu kesilerek acil ihtiyacı olan mahalleye su verilirdi. Maalesef Vezirköprü’nün sahipsiz oldu, halkın fazla itibara alınmadığı su olayında da görülmüştür.
ARAZİ TOPLULAŞTIRILMASI
Vezirköprü’nün 24 köyünde yapılması planlanan arazi toplulaştırılması çalışmalarına Yağanözü ve Adatepe köylerinde başlanmış, bu uygulamaya her iki köyün halkı da büyük tepki göstermiştir.
Arazilerin toplulaştırılması, dolayısıyla çiftçinin işinin kolaylaştırılması, iş gücünün azaltılması ve verimin arttırılmasının sağlanması elbette çok iyi bir uygulama, buna bir diyeceğimiz yok. Ancak;
Geçen hafta Vezirköprü Ziraat Odası Başkanı Sayın Arslan KAYA’ nın tam bir bilim kurulu gibi çok güzel hazırlanmış raporunun özetini okuyunca toplulaştırmaya karşı çıkan köylülerin ne kadar haklı olduğunu kabul etmemek olanaksız.
Bu kadar bariz, plansız, haksızlığa yol açan, köylüleri de birbirine düşürecek bir yanlış uygulamanın halka dayatılmasına herkesin karşı çıkması gerekir.
Toplulaştırmadaki yanlış uygulamayı en güzel şekilde raporlaştıran Ziraat Odasını yürekten kutluyorum.
Evet;
Bu kadar haksız ve yanlış uygulamanın hukuk yoluyla düzeltilmesinin bir yolu olmalı diye düşünüyorum.
Bu konunun bir idari uygulamanın yanlışı olduğu kanısındayım. Konu böyle olunca idare mahkemesine ya da Danıştay’a götürülebilir.
Köylülerin görevlilerle dalaşması yerine, hukukçularla görüşüp hukuk yoluyla soruna çözüm aramaları gerekir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
23 Kasım 2024 Köşe Yazıları
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
17 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları