logo

ÜSTÜN BİR SEVGİ


Hüseyin Şengün
huseyinsengun55@hotmail.com

Saygıdeğer Vatandaş Okuyucuları;

Sevgi, ancak Allah’a mahsustur. Üstün ve sonsuz bir sevgi ile ancak Allah sevilir.
İnsana ibadet ettiren sevgi budur. Haramlardan kaçındıran duygu da yine bu üstün sevgidir. İnsanlar birbirini sever. Bazı şahısları sevmenin de bir sınırı vardır. Yüksek bir sevgi, sonsuz bir sevgi ancak Allah’a karşı olabilir.
Bu sevilen şahıs Peygamber de olabilen bir sınırı vardır. Bir ara adamın biri Resulü Ekrem (s.a.v)’ e şu kelimelerle hitap etti: “Ey hepimizin efendisi, efendimizin oğlu, ey bizim hepimizden olan iyi olan zat! Ey hepimizden iyi olan zatın oğlu!” Rasulü Ekrem (s.a.v) bunu hiç iyi karşılamadı.
Buyurdu ki: “Ey ahali! Takva yolunu tutunuz, şeytan sizi aldatmasın! Ben Abdullah’ın oğlu Muhammedim. Allah’ın kulu ve Rasulüyüm. Bu makamı Allah bana verdi. Sizin beni her şeyden üstün tutmanızdan hoşlanmam. Bundan vazgeçin.”
Peygamber olduğu halde ahir zaman nebisi olduğu halde, hakkındaki bu iltifatları hoş karşılamayan insan, işin ilerisinin nereye varacağını hesaplıyordu. Kendisini haddinden fazla methettirmiyordu.
Üstün bir sevginin ancak Allah’a ait olduğunu kabul ettiriyordu. Ve defalarca şunu tekrarlıyordu: “Yahudi ve Hıristiyanların methettikleri gibi beni methetmekte ifrata gitmeyiniz.” Üstün bir sevgi ile Allah sevilir. Bu sevgi şahıslara verilemez.
Putperestliğin başlangıcı şöyle idi: Bir şahsı severler. Bu sevgi çoğalır, üstün ve sınırsız hale gelir. Kuşaktan kuşağa, nesilden nesile sevgi aşırı olur. Onun hatırasına hürmeten abideleştirilir ve etrafından dönülerek adeta putlaştırılır.
Başlangıç aşırı sevgi Hz. İsa’ya önce Tanrının oğlu dediler. Sonra da Tanrı diye ona tapmaya başladılar.
Yüce Allah onların durumlarını bildiriyor: “İnsanlar içinde Allah’ dan gayrisini ona emsal edinen adamlar da vardır ki onlara, Allah’a olan sevgi gibi muhabbet beslerler. İman edenlerin Allah’a sevgisi ise her şeyden sağlamdır.

Allah’a eş tutarak nefislerine zulmedenler azabı görecekleri zaman bütün kuvvet ve kudretin hakikaten Allah’ın olduğunu ve Allah’ın hakikaten pek çetin azablı bulunduğunu gözleriyle görür gibi bilselerdi.” Tanrı diye tapan ve tanrılaştırdıkları adamlara üstün sevgi besleyenlerin acıklı durumu bildiriliyor.
Allah’ı sever gibi, şahısları sevenlerin durumu çok düşündürücüdür. Bu iman ve inanışa aykırı, ihlasa çok uzaktır.
Toplumda, her asırda aşırı sevginin izlerine rastlanmaktadır. Kahramanları, bilginleri adeta tanrı gibi gören ve seven insanlara rastlanır. Sevdikleri uğrunda cefa ve cezaya katlanan nice insanlar vardır. Hatta canını feda edecek kadar sevenler çoktur. Bilhassa kadın sevgisi. Baş döndüren, hatta intihara kadar giden aşırı sevgiler edebiyatımıza kadar işlenmiştir.
Sevdiklerine taparcasına mersiyeler söyleyen, onları tanrılaştıracak nitelikte şiirler yazan nice şirk yolcuları mevcuttur. Yaşayan insanları, efsaneleşen büyükleri bu derece sevmek şirktir. Onlara kul-köle olmak durumuna düşen zavallılara acımak lazımdır.
Rehberine, liderine toz kondurmayan, onları dilinden düşürmeyen insanlar Allah’dan gafildirler. Allah’a vermeleri gereken sevgi ve muhabbeti, insana veren bilgisizlikten gelen en ağır bir hastalıktır. Zaman zaman şu sözlere rastlanmaktadır. Sana tapıyorum. Önünde diz çökecek kadar seviyorum. Senin uğruna can kurban. Kölen olayım. Sen bir ilahesin.
Bu kalıplaşmış sözler ağaran saçlarına bile sözü geçmeyen kadınlara karşı söylenmektedir. Allah’a mahsus olan sevgiyi, ağaran başına deva bulamayan kadına kıza vermektir. Her türlü sapıklık da bu aşırı sevgiden doğmaktadır.
Yüce Allah’ımıza karşı Allah’tan korkmayı ve Allah’ımızı çok çok sevmeyi bizlere nasip ve müesser eylesin…

Share
1669 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

8+7 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İlçe Tarım’ın ihalesi Başkan Doğan’a kaldı

    27 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Tarım Bakanlığı'na ait olan bir binayı neden Büyükşehir Belediyesi'nin yapacağını anlamamış olsam da, İlçemiz adına sevindirici gelişmenin hayata geçmesini önemserim. Kasım ayı genellikle tüm ülkede sonraki yıl için yapılacakların belirlendiği ve yapılacak işler için de bütçelere paraların altarıldığı aydır. Hem iktidar için böyledir, hem de belediyeler için.. Vezirköprü Beledyesi'nin ciddi bir artış göstererek onaylanan bütçesini geçtiğimiz hafta sizlerle paylaşmıştık. 658 milyon liranın üzerindeki bütçesiyle Vezirköprü Belediyesi Samsun'd...
  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...