Ramazan hilali görülmeyince oruç tutmanın caiz olmayacağını bilen bir tiryaki, hilali görmemek için evinin pencerelerini kapayıp perdeleri de sımsıkı örter: geceleri mahalle kahvesine giderken de başını önüne eğermiş, nasılsa bir su birikintisi içinde hilalin aksini görünce ürkerek şöyle demiş:
Hey mübarek! Gözüme mi gireceksin, anladık işte ramazan başlamış!..
Evet, Ramazan ayı başladı.
Bu yıl da geçtiğimiz yıl gibi biraz buruk geçecek Ramazan ayı.
Teravih namazı gibi, sohbetler gibi, insanların bir araya gelmelerini sağlayan iftar yemekleri gibi eksiklerle geçireceğiz bu Ramazan ayını da.
Ay boyunca ilçede en çok konuşulacak konuların biri sanırız ekonomi olacaktır.
Daha ilk gününden vatandaşlar bir durgunluktan bahsetmeye başladı bile.
Bununla birlikte Vezirköprü Besi OSB gibi, İhtisas OSB gibi, Küçük Sanayi gibi yatırımlarını tamamlayamadığı sürece daha bir çok Ramazan ayında aynı ekonomik durgunluğun sohbetini yapmak zorunda kalacaktır.
Ülke genelindeki durgunluğun yansıması olarak Vezirköprü ekonomisi gibi sadece devletten gelene bağlı ekonomilerde hem gelirken hem de geldikten sonra olmak üzere sıkıntılar iki kez yaşanıyor.
İnsanların bekleyecekleri zaman ise şimdilik üç hafta. Çünkü Bayram coşkusu ekonomiyi biraz olsun canlandıracaktır.
Bu durgunluğun içinde Belediye’nin yeni hizmet binasını yapmayı düşündüğü ve vatandaşın da fikrini sorduğu anketin devam ettiğini de hatırlatalım. Anketin, önümüzdeki haftaya kadar uzatıldığını öğrendik. Belediye’nin anketinde durum nasıldır bilemiyorum ama, bizi arayanların anket sonucunda açık ara Belediye binasının yerinde kalması sonucu çıktığını söylemeliyim.
Ramazan da bayram da aynı tartışmaların üzerinden geçecek gibi görünüyor.
Bir ramazan fıkrasıyla başladık, İslamiyetin hoşgörüsünü anlatan bir başka fıkrayla tamamlayalım bu haftayı.
Bir ramazan günü III. Mustafa’nın veziri Koca Ragıp Paşa’nın konağında yapılan sohbet esnasında Ragıp Paşa Şair Haşmet’e hitaben:
‘Senin de borcun var mı Haşmet?’ diye sorar ve ondan sonra şu cevabı alır:
Evet efendim, mahalle bakkalına bin kuruş, kasaba beş yüz kuruş…
Ragıp Paşa sorusunun anlaşılmadığını düşünerek şu açıklamayla birlikte tekrarladı sorusunu:
‘Ben onu sormuyorum, oruç borcun var mı?’
Şair Haşmet bu soruyu şöyle cevaplamış:
Paşam, oruç borcunu Allah sorar; sizin soracağınız kul borcudur.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları
06 Kasım 2024 Köşe Yazıları
02 Kasım 2024 Köşe Yazıları