Saygıdeğer Vatandaş Okuyucuları;
Allah, kendine güvenen, kudretine itimat edenleri yalnız bırakmaz. Onları en sıkışık anlarında selamete çıkarır. Onları meleklerle destekler. Melekleri onlara yardımcı gönderir. Savaşlarda meleklerin yardımları çok görülmüştür.
Uhud savaşı, Bedir Savaşı ve daha birçok savaşlarda müslümanlara melek ordularını göndererek zaferler nasip etmiştir. Düşmanların kalplerine korku salan melekler onlara gayet büyük ve azametli görünüyorlardı.
Hz.Cüveyriye diyor ki: l’Hz.Rasulü Ekrem bizim taraflara geldiği sırada gözüme tasvir ve tarif edemeyeceğim kadar çok sayıda insanlar ve atlar,silahlar görmüştüm. Müslüman olup Rasulullah’ın zevcesi olduğum zaman müslümanIara baktım hiç de daha evvel gördüğüm gibi çok sayıda değillerdi.
Anladım ki Allah tarafından müşrüklerin kalbine korku düşürmek için böyle gösterilmişti.”Beni mustalık kabilesinden müslüman olan biri de şöyle söylüyor: Biz atlar üzerinde beyaz adamlar görmüştük ki, onları ne bundan önce de ne sonra görmemiştik. AlIah’a güvenen müslümanları Allah mahcup etmiyor, meleklerle kuvvetlendiriyordu.
En sıkışık anlarında, onlara düşmanları karşısında zaferler kazandırıyordu. Müslümanlar Allah’a güveniyorlardı. Bedir savaşında müslüman ordusu üçyüz kişi idi. MüşrikIer ise bin kişi idi.
Rasulullah kıbleye yöneldi ve Allah’a yalvardı.”Hani siz Rabbinizden imdad istiyordunuz da O da: Muhakkak ki ben size meleklerden, birbiri ardınca binlercesi ile imdad ediciyim diyerek duanıza kabul buyurmuştu.
“Bu gönderilen melekler kır atlar üzerinde sarı, siyah veya beyaz sarıklı olarak harbe bir fiil iştirak etmişlerdi. Bir tek melek, yerin altını üstüne getirmeye muktedir iken Allah’ın binlerce melek göndermesi, müslümanlara yardımının, onları koruyacağının en güzel ifadesidir.
Uhud savaşında, sancağı taşımakta olan Mus’ab şehid düştü. Sancağı onun suretine giren bir melek almıştı. Peygamberimiz onu musl ab sanıp çağırınca o: Ben Mus’ab değilim. Demiş. Rasulullah o zaman onun, kendisine yardım için gelen bir melek olduğunu anlamıştı.
Müslümanlar bütün hazırlıklarını tamamlayıp harbe hazır durumda iken gönülleri tam bir imanla Allahlın nusretine itimad etmekteydi. Allah inananları böyle meleklerle koruyordu.
Zeyd Bin Haris, Mekke ‘den Taife giderken bir harabede uykuya dalar. Bu sırada bir münafık Zeydin ellerini ayaklarını bağlayarak onu öldürmeye teşebbüs eder. Zeyd uyanır ve: Rahman ve Rahim olan Allah’ım beni koru! der. O anda gaipten bir ses: Ey münafık Zeyd’i öldürme! der. Münafık dışarı çıkar. Kimseleri göremez. Tekrar öldürmeye teşebbüs edince aynı sesi duyar. Dışarı çıkar. Dışarıda yine kimseyi göremez. Yine Zeydi öldürmeye teşebbüs eder. Üçüncüde de aynı sesi duyar. Dışarı çıkar. Bakar ki teçhizatlı bir süvari, bekliyor.
Süvari münafığı öldürür. Zeydin bağlarını çözer. Zeyd sorar: Sen kimsin ki beni ölümden kurtardın. Süvari cevap verir: Ben Cibiril’im. Sen Allah’a dua ettiğinde ben yedinci kat semada idim. Allah bana (kulum Zeyd’e yetiş) diye emir verdi. Yedinci kat semadan münafığa sayha ettim. İkinci sayhayı da dünya semasından ettim. Üçüncü sayhayı da harabenin kapısında ettim. Ve münafığı öldürdüm. Dedi.
Hak Rahmandır, yetişir imdadına İhlâsla sığınırsan o yüce dergâhına. Bağlanırsan gönülden Rahim olan Rabbına terk etmez seni Allah, düşmanın kahrına…
Cenabı Hak melekleriyle biz müslümanlara yardımcı olduğuna ve herşeyin onun kudretiyle olacağına inananlardan eylesin…
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları
06 Kasım 2024 Köşe Yazıları
02 Kasım 2024 Köşe Yazıları