Son Dakika
1950’den sonra Cumhuriyet’in ve Atatürk ilkelerinin temel ayarları bozulmuş, giderek üretim ve sanayileşme terk edilerek her alanda dışa bağımlılık egemen kılınmaya başlanmıştır.
Bu durum 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra özelleştirme modası Cumhuriyet’in kazanımları ne varsa “babalar gibi satılarak” halkın elinden alınmış, vahşi kapitalizmin elinde çarçur edilmiştir.
Üretim araçları böylece elinden alınan halk vahşi kapitalizmin insafına ve kucağına terk edilmiştir.
Bu durum kırsaldan büyük kentlere göçü getirmiş, plansız, çarpık kentleşmeyi oluşturmuş. Köyden kente göç ederken daha rahat yaşayacağını uman büyük bir kesim kentte aradığını bulamamış daha da zor bir yaşamın içine düşmüştür.
Büyük kentte iş bulurum, aş bulurum, sağlıktan daha kolay yararlanırım ve çocuklarımı okuturum umuduyla köyünü terk eden bu insanlar aradıklarını bulamamışlar daha da güç koşullarda yaşamlarını sürdürmek durumunda kalmışlardır.
Bugün başta İstanbul olmak üzere büyük kentlerin ulaşım, sağlık, eğitim sistemi bu göçler nedeniyle tabiri caizse çökmüştür.
İnşaat sisteminin de tıkanması nedeniyle büyük kentlerdeki işsizlik içinden çıkılamaz boyutlara ulaşmıştır.
Yaptıkları yanlış uygulama ülkeyi bu olumsuz noktaya getiren hükümetlerin bu politikalarla ilacını, acil aşısını bile temin edilemez hale getirdikleri bu ülkeyi düzlüğe çıkarmasını beklemek hayalden öteye gitmez !…
Acımasız kapitalizmden vazgeçecek, devletin ekonominin baş aktörü olacağı bir yapıya kavuşturacak, özelleştirilen kamu mallarını yeniden kamunun yapılarak fabrika ayarlarına dönmekten başka bir çözüm yolu beklemek hayal olur.
Samsun’dan Adana’ya bir hat çekerek yatırımların bu bölgelere kaydırılması üniversiteler, sağlık kurumları ve fabrikalarla İç Anadolu ve Güneydoğu’nun cazip hale getirilmesi şarttır.
Ankara’nın içi boşaltılarak İstanbul’a taşınan finans merkezleri ve genel müdürlüklerin hiç zaman geçirilmeden Ankara’ya yeniden taşınması önem arz etmektedir.
Cumhuriyet’in ve Atatürk’ün ekonomi politikaları incelendiğinde yatırımların Anadolu’ya nasıl dağıldığını göreceksiniz?
Allah korusun İstanbul’da bir yıkıcı deprem veya savaşta ağır bir saldırı olduğunda Türkiye’nin nasıl çökeceğini tahmin edebiliyor musunuz ?…
İsmet Paşa’nın ikinci dünya savaşında kutsal emanetleri bile trenle Anadolu’ya kaçırdığı bilinir.
Kısacası İstanbul’a çılgın projelerden kaçınılmalı, çılgın projeler Anadolu’da yerler seçilerek oralarda uygulanmalıdır.
Aş, iş, özgürlük ve insanca yaşam için kapitalizm değil halkçılık…
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
23 Kasım 2024 Köşe Yazıları
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
17 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları