logo

BİR HİKAYE


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Bilindiği gibi geçen hafta Vatandaş Gazetesi’nin yayın hayatına başlamasının 62. Yıl dönümüydü.

Bu nedenle ilk gelen kutlamalardan Sevgili Halis BARAN’ın 60’lı yılların başında çekilmiş olduğunu sandığım Vefai abi ile birlikteki fotoğrafı beni oldukça gerilere götürdü, çok etkilendim.
Ayrıca Vezirköprü geçmiş kaymakamı ve emekli Vali Cengiz BULUT’ un resmini görünce de anılarım aklıma geldi.
Gene Vezirköprü’nün yakışıklı, unutulmaz, sevecen kendisini bizim gazete Vatandaş ailesinde “Abuma Mektuplar” şiirleri ile yâd ettiğimiz ve hiç unutmadığımız Sevgili Lütfi DİNÇER’in hiç değişmeyen yılların yaşlandıramadığı fotoğrafı da beni geçmişe götürdü. Nice sağlıklı yıllar.

PANKOBİRLİK

Pankobirlikle ilgili geçmiş haftalarda yazdığım bir yazıya duyarlılık göstererek geniş bir açıklama gönderen Sayın Başkan Mustafa SAATÇİ’ye teşekkür ederim.
Açıklamanın tam metni geçen haftaki gazetemizde yayımlandığı için burada tekrar yenilemeyeceğim. Şu kadarını belirteyim ki, ben o yazımda “PANKOBİRLİK Vezirköprü’ de kurulacak BES’den pay alarak ortak olamaz mı?..” diye sormuştum ve bunun gerekçelerini de özet olarak sıralamıştım.
Sayın SAATÇİ’den bu konuda bir açıklama gelir diye bekliyoruz.

BİR HİKAYE

Köy ağası her gün köyden kasabaya giderken atın seyisi atı donatır, ağayı ata bindirir, atın yularını çekerek kasabaya gidermiş.
Bir gün gene aynı durumda seyis ağayı ata bindirmiş, yularını eline almış düşmüşler yola.
Ağanın aklına muziplik gelmiş, hizmetçiye (seyise); “Ulan Mehmet, atın yola yaptığı dışkıları ye, bu atı sana vereyim, köye dönüşte sen ata bin ben de yuları elime alayım, atın sırtında seni köye getireyim” der.
Seyis, atın yaptığı dışkıları toplar, yer.
Ağa sözünde durur, attan iner, seyisi ata bindirir, köyün yolunu tutarlar.
Köye doğru yaklaştıkça seyis ağasının düştüğü hazin duruma çok üzülür. Bu şekilde köye girmeyi ağaya yakıştıramaz. Atı geri vermek ister. Yaptığı yanlışa da çoktan pişman olan ağa teklifi kabul eder.
Seyisin yaptığını yaparak atın dışkılarını toplar yer, atı alır, seyis geçer atın yularına.
Ağa başlar kendisini çekiştirmeye.

“Ulan be adam, bu at kasabaya giderken benimdi, şimdi gene benim. Öyleyse ben bu b-ku niye yedim.”
Bütünşehir yasası ile mahalle olan köyler zaten köydü. Şimdi ne oldu? Bu b-ku niye yedik ?..

Share
395 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

1+2 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...