logo

STRESLE BAŞ ETMEK İÇİN ANNE BABALARA ÖNERİLER


Gülsüm Ceylan
gulsumcansiz1@hotmail.com

Anne babalık başlı başına önemli bir stres kaynağı olabilir. Anne babanın kendi stresini kontrol edebilmesi ve depresif duygularla baş edebilmesi hem kendisi hem de bebeği için son derece önemlidir. Bir takım öneriler stres ve depresyonla baş etmede işe yarayabilir. Temel teknikler:
 Gevşeme egzersizlerini öğrenin.
 Hayatınızdaki stres etmenlerinin listesini çıkarın. Her birini birbirinden ayrı olarak maddeler halinde listeleyin. Çözümü kolay gözükenlerden ve acil olanlardan başlayarak, her biri için uygulama planları belirleyin. Daha zor olanlar ve nispeten acil olmayanları ayrı bir liste olarak saklayın ve en az 48 saat geçene kadar, o listeyi bir çekmecede saklayın.
Tüm maddeler için parçalar halinde çözüm önerileri belirleyip, her birini bir takvime yayın. Böylelikle göreceksiniz ki, “şu anda” üzerinde düşünmeniz gereken sorunların sayısı oldukça azalmış olacaktır.
 Unutmayın tüm bu stres etkenlerinin çözümden sorumlu bakanı siz değilsiniz ve zaten her şeyi de çözemezsiniz.
Ayrıca, hayatınızda yapacağınız bazı küçük değişiklerin bile çok olumlu sonuçları olabildiğini göreceksiniz. Yeter ki, çözüme ve olumlu sonuca odaklanın ve harekete geçme inisiyatifini elinize alın:
 Sabahları daha erken kalkın.
 Kahvaltı yapmadan güne başlamayın.
 Bir gece önceden ertesi gün neler yapabileceğinizi hayal edin ve şartlanın ve kolay kalkmak için bir sebebiniz olsun.
 Sabahları alınan ılık ya da soğuk bir duş günün iyi geçmesine çok olumlu katkı yapar.
 (Erkekler) Traş olmayı ihmal etmeyin, iyi bir koku sürün. (Kadınlar) Günlük bakımınızı, özellikle saçlarınızı ihmal etmeyin.
 Günlük işleriniz için önceden yazılı bir liste yapın ve yapılacakları sıraya koyun. Her bir madde için gerçekçi ve esnekliği olan süreler belirleyin ve yapamayacağınız yoğunlukta ve sayıda işleri listeye koymayın.
 Sabah saatlerinde radyodan (ya da TV’den) günlük haber özetlerini dinlemeyi ihmal etmeyin. Dünyadan haberdar olmak sizi kendi iç dünyanıza odaklanmaktan biraz uzaklaştırabilir.
 Ertelemeyin. Bir şeyi yapmak aklınıza geldiğinde, eğer zaman uygunsa onu yapın (ör, “çöpü dışarı çıkarmanız gerektiği” aklınıza geldi, hemen çıkarın; bir arkadaşınızı aramanız gerekiyor, hemen arayın).
 Aşırı miktarda kahve, kola ve çay tüketmemeye dikkat edin.
 Hedeflerinizi mümkünse küçültün. Çıtayı bir süreliğine aşağı indirmiş olmanız, bir sonraki seferde tekrar yükseltme şansınızı ortadan kaldırmaz.
 B planlarınız da olsun. İşler ters gidebilir. Alternatif planları vakit kaybetmeden hayata geçirirsiniz ve hem zaman kaybetmemiş olursunuz, hem de hayal kırıklığı ve üzüntü hissini daha az yaşarsınız.
 Diğer insanlardan da destek almayı ihmal etmeyin. İnsanlarla birlikte çalışmak hem sosyal açıdan işlevselliğinizi artırır, hem de işbölümü yaparak pek çok iş yükünden kurtulursunuz. Bazen diğer insanlar sizin aklınıza gelmeyen ve sizin işinizi çok kolaylaştırabilecek önerilerde bulunabilirler.
 İşler yolunda gitmediğinde bir süre mola verin ve kendinize sorular sorun. Dışarıdan bir gözlemci gibi süreci inceleyin ve girilen yanlış yolları, eksik adımları ortaya çıkarın ve planınızı yeni duruma göre yenileyin. Her saniye bir saniye öncesine göre yeni koşullar ve olanaklar sunabilir.
 İnsanlara “hayır” demenizin gerekli olduğu zamanlar olabilir. Bireysel önceliklerinize yönelmeniz “bencil” olduğunuz anlamına gelmez.
 Haftanın belli günleri, günün belli saatleri için kendinize “hiçbir şey yapmama” ödevi koyun. Sadece 15 dakika bile olsa, o zaman size özeldir. Rüzgârın sesini dinleyin, bulutları seyredin, güzel yerleri düşleyin.
 Günün belli saatlerinde müzik dinleyin. İçinizden ne tür müzik dinlemek geliyorsa onu dinleyin
 Hayatta en temel ihtiyaçlarımızın yemek, su ve hava olduğunu, diğer her şeyin aslında bir tercih unsuru olabileceğini, zorunlu olmadığımızı hatırlayın.
 Mesleğiniz dışındaki insanların gittiği kurslara (yabancı dil, resim, müzik, tiyatro vs.) kaydolun. Sizden farklı yaşam tarzları olan insanlarla tanışma şansınız olur ve bu da size farklı bakış açılarından bakabilme şansı verir.
 Spor yapın. Yürümek, koşmak, yüzmek, top oynamak iyi gelir.
 İçinizden geçenleri yazın, cümleler hâline getirmek kafanızı toparlamaya yardım eder.
 Başkalarına yardım edin. Birine maddi veya manevi destek olmak iyi gelir.

Share
497 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

6+8 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...