logo

HUZURLU – MUTLU YAŞAM UMUDU YOK MU?


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Her gün devletin tepesinde kavga, kentlerin sokaklarında kavga. Sözü kim söylerse söylesin kimse artık söylenenlere inanmıyor.
Nasıl inansın ki?
En üst kademede bulunan sorumlular, bir konuda bir şey söylüyor, üzerinden bir gün geçiyor tam tersini söylüyor.
Ülkenin sorumlu yöneticileri her gün televizyon kameralarında, kürsülerde sokak çocukları ve sokak kabadayılarından daha seviyesiz sözlerle toplumun ahlakını ve kültür yapısını allak bullak ediyorlar.
İnsanlar çocuklarını televizyon haber saatlerinden uzak tutmaya çalışıyor.
En önemlisi ise sokakta bozulan asayiş düzeni. Özellikle büyük kentlerin sokaklarında tam anlamıyla rahat dolaşma olanağı yok.
Bunların nedeni siyasilerin tepedeki görüntüleri kadar yasaların yaptırım gücünün etkisizleştirilmesi ve sık sık çıkarılan aflar. Ayrıca siyasetin yargıya müdahale kanısı.
Çeteler, örgütlenerek mafyalaşmış bazı lümpen gruplar işledikleri suçlardan dolayı polis tarafından yakalanıp adliyeye teslim ediliyor. Ancak; beş yıldan az hüküm giymesi muhtemel suçlardan tutuklama olmayınca yargıcında yaptırım gücü azalıyor.
SAĞLIKÇILAR
Hastalarına iyi bakılmadığını iddia eden ve arkasında siyasi güç olduğuna inanan çeteleşmiş gruplar hastanelerin acil servislerini basıyor, önlerine doktor, hemşire, hasta bakıcı kim gelirse ağız burun darmadağın ediyor.
Çok kere kendilerini korkudan, öldürülmekten kurtulmak için doktor, hemşire ve görevliler bir odaya toplanıp kapının arkasına barikat kurarak korunuyorlar. Bazen de öldürülmekten kurtulamıyorlar.
Bu saldırgan çeteler yakalandığında ne oluyor dersiniz(?…) Genelde serbest kalıyorlar. Çünkü alacakları ceza beş yıldan az!…
SAĞLIKÇILARIN CANI BURNUNDA
Şu pandemi döneminde her kesimin olduğu gibi tüm sağlık çalışanlarının canı burnunda.
Kendilerini hem bulaştan koruyacak hem de bulaşlı yoğun bakımdaki hastayı tedavi edecek(!…) Nasıl olacak bu iş?…
Kısaca sağlıkçılar canları pahasına insanları ölümden kurtarmaya çalışıyorlar.
VEZİRKÖPRÜ’DE
Bildiğim kadarı ile Vezirköprü Devlet Hastanesinde Dr. Süleyman AYGÜN tek bulaşıcı hastalıklar uzmanı olarak görev yapıyor. Sabır ve kolaylık diliyorum.
Bu koşullar altında ve daha bu köşeye yaza yaza sığdıramayacağım bir çok toplumsal sorunlar yaşanan ülkemizde kadının, yaşlının mutlu yaşaması, gençlerin geleceğine umutla bakması olası mıdır?…

Share
289 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

3+2 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...