logo

Ebeveynler Çocuklarının Ders Çalışmasına Nasıl Yardımcı Olabilir?


Gülsüm Ceylan
gulsumcansiz1@hotmail.com

Sevgili ebeveynler,
Sizlere çocuklarınıza ders çalışrken yardımcı olabilmeniz için bazı tavsiyeler vermek istiyorum. Üç çocuk annesi olarak, çocuğunuza özellikle de hakim olmadığınız bir konuda yardım etmenin ne kadar zor olduğunu iyi biliyorum. Konuyu ne kadar az ya da çok bildiğiniz fark etmeksizin, çocuğunuza yardımcı olabilmeniz için sizlere birkaç tavsiyem var.
Kendi öğrencilerime her sene başında daha sağlıklı ders çalışma alışkanlıkları ile ilgili bu önerilerin öneminden bahsederim ve sizin çocuklarınızın da bunlardan faydalanabileceğini umuyorum.

AKLINIZDAN ÇIKARMAMANIZ GEREKEN BİRKAÇ TEMEL NOKTA
Yeniden değerlendirme yapmanız gereken zamanı bilin: Psikoloji dersimde öğrencilerimin derse mümkün olduğu kadar katılmalarını istiyorum. Bu da, öğrendiklerini tartışmaya açarak sorgulamalarını ve derste öğrendiklerini dışarıdaki hayata uygulamalarını sağlıyor. Evde ders çalışmanın da temelde buna benzemesi, ders çalışmanın beraberinde getirdiği zihinsel yükü ebeveynin değil öğrencinin çekmesi gerektiği anlamına geliyor. Eğer siz çocuğunuzdan daha çok iş yapıyorsanız durumu tekrar değerlendirme ve düzenleme vaktiniz gelmiş demektir.
Tekrar okumak her zaman işe yaramaz: Derslerde alınan notların üzerinden geçmenin bazı yararları olsa da buna harcanan vakit daha etkili bir şekilde değerlendirilebilir, özellikle de öğrenci sürekli aynı kısmı okuyup duruyorsa. Daha önce bir paragrafı birkaç kere okuyup hiçbir şey anlamadığınız oldu mu? Bu durum okuma yapan çocuğunuz için de geçerli olabilir, özellikle de etrafta cep telefonları veya başka dikkat dağıtıcı unsurlar bulunuyorsa.
Ne kadar az dikkat dağınıklığı, o kadar iyi: Bu doğrultuda, dikkatini hiç dağıtmadan çalıştığı bir sürenin sonunda çocuğunuza kısa bir mola gibi küçük ödüller sunun. Unutmayın ki, bilişsel açıdan bakıldığında hiç kimse aynı anda birkaç işi başarılı bir şekilde yürütemez. Eğer bir öğrenci sevdiği bir diziyle veya şarkıyla ilgileniyor ya da arkadaşıyla mesajlaşıyorsa, dersine de aynı dikkati veremez.
Çocuğunuzun Ders Çalışmasına Yardım Etmenin
3 Yolu
1. Sorular sorun: Öğrencilere arada sırada dersle ilgili sorular sorun. Çocuğunuzun neyi bilip bilmediğini kendisinin daha iyi anlaması ve tahminde bulunmaması için ona oldukça az ipucu verin. Doğru yanıtı tahminle bulmak aslında kötü bir şey olmasa da çocuğunuza sahte bir başarı duygusu verebilir. Belirli yanıtların arkasında yatan mantığı gözden geçirin. Devam etmeden önce öğrencilerin birkaç soruya doğru yanıt vermelerini sağlayın.
2. Takıldığı noktaları ele alın: Çocuğunuzdan belli bir konu ile ilgili temel noktaları yazmasını ve ardından yazdıklarına çok bakmadan bu konuyu size anlatmasını isteyin. Eğer ipucu vermenize rağmen takıldığı bir yer olursa, bu derse tam olarak hakim olmadığının göstergesi olabilir. Çocuğunuzdan karıştırdığı yeri size anlatmasını isteyin. Takılınan yerler hakkında konuşmak genellikle öğrencilerin konuyu hatırlamalarını ve anlatmaya devam etmelerini sağlar.
Eğer bu yöntem işe yaramazsa, çocuğunuzdan o konuyla ilgili ne biliyorsa yazmasını isteyin. Ben buna “beyin boşaltması” diyorum ve bazen öğrencilerimden sınıftan ayrılmadan önce bunu yapmalarını istiyorum. Evdeyken, bu uygulamadan akıllarında kalanları olabildiğince hatırlamaya çalışıyorlar. Bu da konuyu daha sağlam kavramalarını sağlıyor.
3. Hatırlama soruları sorun: Öğrenciler, çoktan seçmeli, eşleştirmeli ve boşluk doldurma sorularının cevaplarını cevap anahtarından tanıyabilirler. Bu tür sorulara (örneğin bir ders kitabının ünite değerlendirmesinde) erişiminiz varsa, bunlardan kaçınmalısınız. Hatırlama soruları daha zorlayıcıdır ve hiçbir ipucu içermemelidir. Tanıma sorusunu hatırlama sorusuna dönüştürmenin bir yoluysa, olası doğru yanıtları vermeden çocuğunuza soru sormaktır.
Eğer çocuğunuz çözümde zorlanıyorsa, takıldığı soru ile ilgili aklında kalan, hatırlayabildiği her şeyi açıklamasını isteyin. Genellikle konuyla ilgili diğer önemli ayrıntıları hatırlarken doğru cevaba da rastlarlar.
Zamanınız mı dar? Meşgul ebeveynleri çok iyi anlıyorum. Çocuğunuza yardım edemediğinizde, ona dikkat dağıtıcı şeylerden uzaklaşmasını, kendini test etmesini ve uzun çalışma süreleri sırasında kısa molalar vermesini hatırlatın.
Öğrenciler, öğretmenler ve veliler olarak bu önerilere ne kadar çok uyarsak, öğrencilerin daha verimli ve etkili çalışma alışkanlıkları geliştirme şansları da o kadar artar. Çünkü, daha iyi çalışma alışkanlıkları daha fazla öğrenme, daha iyi notlar ve daha üretken, daha mutlu, daha motive öğrenciler demektir.

Çeviri: Zeynep Topal
Kaynak: https://www.edutopia.org/article/how-parents-can-help-their-kids-studying

Share
504 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

7+2 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...