logo

BİR BİLİM ADAMININ PAYLAŞIMINI ÇOK BEĞENDİĞİM İÇİN OKURLARIMLA PAYLAŞIYORUM


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

80 küsür sene önce, tenis maçı izlerken fotoğrafı var. Yüzerken fotoğrafı var, sahilde kumda otururken, kürek çekerken, at binerken, konser izlerken, zeybek oynarken, dans ederken, heykel incelerken fotoğrafı var. Salıncakta çocuk gibi gülerek sallanırken bile fotoğrafı var.
O dönemin kıyafetlerine, ayakkabılarına bakıyorsun, sanırsın Dünya moda ikonu. Hayvanlarla fotoğrafları var, çocuklarla, delikanlılarla, cephede askerlerle, komutanlarla, dahası köylülerle, şairlerle, yazarlarla, sanatçılarla…
Aşık olmuşluğu da var, oturup rakı içmişliği de. Dua etmişliği de var, vaaz vermişliği de. “Bana yeniden üniformamı giydirmeyin” deyip ültimatom vermişliği de var. Tek bir ağacı kesmemek için koca köşkü yürütmüşlüğü de var, bozkır Ankara’ya Atatürk Orman Çiftliği’ni kurmuşluğu da.
Kalbine kurşun yemişliği de var ülkesi için savaştan savaşa koşmuşluğu da. Yirmi iki yıl, rakamla da yazıyorum, tam 22 yılını cephede geçirmişliği, o güzelim ayaklarını asker potininden çıkarmamışlığı, askeri tayınını yemeden sofraya oturmamışlığı da var. Birçok ülke liderini sofrasında ağırlamışlığı da var.
Ama ne yazık ki “Evde yiyecek kalmadı oğul” diye mektup yazan anacığına; “Bendeki para milli mücadelenin parasıdır. Vatanı kurtarmak için topladık. Konunun ehemmiyeti büyük, size şu an para gönderemem anacığım, şimdilik evdeki halıları satın” demişliği de var. Ve tarihin görüp göreceği en yoksul, en çaresiz savaşlarından birinde “Geldikleri gibi giderler” demişliği de var. Ömrünü, emeğini, aklını, sevgisini milletine verdiği gibi, tüm malını mülkünü de milletine bağışlayıp geçmiş bir atamız var.
Söyleyin bana, kaç babayiğit yapabilir şimdi bunu. Ha bir de “Bize uymuyor, ilgilenmiyoruz; düzenleyip yeniden göndersinler, bakarız” deyip Birleşmiş Milletler Cemiyeti kurallarının değişmesine sebep olmuşluğu da var. Yurdu sevmek nasıl olur onu göstermiş, yaşamış bir atamız var.
Yetmezmiş gibi; yemesiyle, içmesiyle, oturmasıyla, kalkmasıyla, çatal, bıçak tutmasıyla, zarafet timsali bir atamız var. Avrupa’dan önce kadına değer vermiş, ona seçme ve seçilme hakkı tanımış, kadını insan makamına layık hale getiren düzenlemeler yapmış;
“Ey kahraman Türk kadını sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” demiş, Müzeyyen Senar’ı Safiye Ayla’yı takdir ederek dinlemiş bir Atamız var. Onun getirdiği alfabe ile ona hakaret etmeye çalışanlara;
“Benim manevi mirasım akıl ve bilimdir” diyebilmiş bir atamız var.

Share
422 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

5+4 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...