logo

Bilseydik, Büyükşehir’e ‘EVET’ demezdik


Göktan Tek'er
goktanteker@hotmail.com

Tüm Türkiye’de olduğu gibi Vezirköprü’de de gündem 16 Nisan’da yapılacak olan referanduma kilitlenirken, ilçede seçimin yukarıda olduğu kadar sertleşmediği görülüyor.
Seçime 20 gün gibi bir süre kalmışken, konuştuklarımız çoktan kararını vermiş gibi görünüyor.
Ülkenin geleceğinin oylanacağı bu seçimde partilerin değil yapılması istenen sistem değişikiliğinin konuşulduğunu da görüyoruz.
Ancak, sadece taraftarların referandumu parti üzerinden konuştukları da ortada.
Ülkenin kaderini tayin edecek olan referandum olmasına rağmen Vezirköprü’de yine de ilçe sıkıntıları ve özellikle vatandaşın çektiği ekonomik sıkıntıların daha çok yer tuttuğu da bir gerçek.
Seçim demişken, bir araya gelerek fikirlerini sorduğumuz eski tabirle köylülerimiz, özellikle Büyükşehir yasasından şikayet ediyorlar.
“Biz böyle olacağını bilseydik, büyükşehir için evet/olsun demezdik” diyorlar.
Özellikle yol konusunda çektikleri sıkıntıları dile getiriyorlar. “Önceden bu kadar değildi, hiç olmazsa derdimizi anlatabiliyorduk” diyorlar.
Su paraları olsun, yapılacak inşaatlar olsun hemen peşinden gelen sıkıntıları.
Bu yasadan önce de özellikle kırsala yaşayanların iyi düşünmeleri gerektiğini söylemiştik.
Büyükşehir yasasının özellikle Vezirköprü gibi ilçelerde sıkıntı yaratacağının altını çizmiştik.
Ancak ya biz gerektiğince anlatamadık, ya vatandaşlara ulaşamadık, ya da dinlenmedik.
Bugün gelinen noktada büyükşehirin getirdiklerinden vatandaşın mutlu olmadığını görüyoruz.
Sadece kırsal değil tabi, ilçede yaşayanlar da özellikle yol konusundan muzdarip.
Bugün yapılacak seçimde de vatandaşın takkesini önüne koyarak düşünmesi ve kendileri için gelecekleri için doğru kararı vermeleri gerekiyor.
Kişilerden ziyade yeni sistem ne getirip ne götürecek, bilinmesi gerek.
Bir süre sonra “böyle olacağını bilseydik” dememek için.
Doğal olarak konuya hakim olanların da bildiklerini vatandaşa aktarmaları gerekiyor.
Maalesef Vezirköprü’de ‘tek parti’ olması vatandaşa ulaşılmasını da tek taraf olarak bırakıyor.
Sonucu da birlikte göreceğiz.

Share
1620 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

10+1 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...