logo

Baharı Görmeden Yaz Geldi Geçti


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

İlkbaharın başlamasıyla bağlar, bahçelerde hatta ormanlarda, ağaçlarda ağır ağır güzelleşmeye başlar.
İlkbaharda bağlara, bahçelere çıkınca insan ruhu rahatlıyor. Gelinlik kız gibi süzülen çiçekler, rengarenk güller insanı büyülüyor.
İnsan şehrin kirli havasından ayrılıp tabiatla baş başa kalınca daha güzel değerlendirme olanağı buluyor.
Nedir bu insanların birbirine hükmetme iç güdüsü(?), nedir çok para kazanmak, evlere, katlara, yatlara sahip olmak için birbirini ezmek.
Neden sonu gelmez kazanma hırsı (?..) Birgün gelip kara toprağın altına girip hesap vereceksin.!..
Hal böyleyken bu hırs, bu doymazlık, bu egolar niye?..
Ben köyde muhtarım, benim dediğim olacak, ben parti başkanıyım benim dediğim olacak, ben belediye başkanıyım benim dediğim olacak, ben ticaret odası başkanıyım benim dediğim olacak.!..
Aşağıdaki çatışmayı gören, yukarıdakinden ben hepinizin üstündeyim. O zaman ben ülkeyi tek başıma yöneteceğim diyor.
Teslim edin ülkeyi bana kendi başıma, aklıma geldiği gibi yöneteceğim.
Kimseye hesap vermeyeceğim, milletvekillerini ben seçeceğim, bakanları ben seçeceğim. Ülkenin bütçesini tek başıma yapıp tek başıma harcayacağım, bunlardan kimseye hesap verme yükümlülüğüm olmayacak diyor.
Ben, en büyük başkan olacağım. ABD’de Avrupa’ya da eyy diye kafa tutacağım, beni dinlemeyene hiç kimseye sormadan savaş açacağım.
Ülkenin nüfusu çok arttı. 80 milyonu savaşa sokmadan yönetmek zor, toplum biraz itaatkar olmalı.!..
Düşünüyorum da bu bencillikler aşağıdan yukarıya doğru yükseliyor. Baksanıza muhtar öyle, parti başkanı öyle, dernek başkanı öyle, belediye başkanı öyle.!..
Bakıyorum da bu ülkede yönetici olmuş herkes, kendi egosunu, hırsını, bencilliğini yenip de halka hizmet etmeyi düşünmüyor.
Doğru yönetilsek bu ülkenin toprakları, yeraltı, yerüstü kaynakları değil 80 milyon, 180 milyon insanımızı mutlu, müreffeh yaşatmaya yeter.
Bu halk bilinçli olsa hak etmediği bu yaşantıyı kendisine reva görenleri değnekle kovalar.
Ülkemizin baharını, yazını bu yöneticiler yaşatmıyor bize derken Kadri Şençalar’ın şu hüzzam şarkısı aklıma geldi.
Gezdiğim dikenli aşk yollarında
Elimden bir kırık saz geldi geçti
Kara talihimden yine bu yılda
Baharı görmeden yaz geldi geçti

Adını andıkça titrerim hâlâ
Var mı benim gibi aşka müptela
Muhabbet denilen püsküllü bela
Sanmayın başımdan az geldi geçti
BELEDİYE
Belediyemiz fakir, parası yok desek yanlış söylemiş oluruz. Çünkü olur olmaz her şeye çok para harcıyor.
O zaman soralım. Belediyenin kasaplara et nakli yapan aracının dışını görenin et yeme isteği kayboluyor. Bunu et resimleriyle süslemeye para olduğuna göre zaman yok herhalde?..
İçini bilmiyoruz tabi, belki de içi dışından berbat.

Share
1491 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

9+3 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...