logo

İdeolojiyi boşver, Hayır de…


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

90’lı yıllardı. İstanbul’da Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’da o zamanki kürtçü partili bir Belediye başkanı vardı.
O zaman konuyu rahmetli İlhan Selçuk yazmıştı.
Araştırmacı İstanbul’da seçmene soruyor. Bu belediye başkanı iyi çalışmıyor. Gene seçimde Erdoğan’a oy verir misin?..
Seçmen; “Ben ona çalışacak diye oy vermedim ki, o benim idiolojimin adamı tabi ki gene ona oy vereceğim” diyor.
Araştırmacı, Diyarbakır’da seçmene soruyor. Bu Belediye başkanı hiç iyi çalışmıyor. Gene seçimde bu başkana oy verir misin?..
Seçmen; “Ben ona çalışacak diye oy vermedim ki, o benim idiolojimin adamı tabi ki ona oy vereceğim” diyor.
O zaman konuyu ünlü yazar İlhan Selçuk’a anlatan araştırmacı şöyle bir not düşmüş.
-İstanbul’daki dinci, bölücü seçmenle, Diyarbakır’daki kürtçü, bölücü seçmen aynı noktada buluşuyor.”
Evet, toplumsal bilinç olarak idiolojik oy kullanmak iyi bir olay. Ama bu idioloji toplumu dinli-dinsiz, kürtçü-türkcü olarak bölmeye, ayrıştırmaya yönelik olursa işte onun sonu, yani o anlayışla oy kullanmanın sonucu toplumlar ve ülkeler felakete sürüklenir.!..
Ülkemizde de 12 Eylül 1980 darbesi sonucu Türkiye’de partilerde ayrılıkçı, idiolojik düşünceler hakim olmuştur.
Bunun sonucu olarak halk dinci-kürtçü ayrıştırarak oy kullanmaya başlamış, eğriyi-doğruyu ayırmakta seçmen zorlanmış, gene bunun sonucu olarak Fetullah’cı tarikatlar hizmet hareketi adı altında inançlı, tertemiz halkımızı Allah’la aldatarak iktidarda büyük güç oluşturmuşlar. Sonucun nereye geldiğini artık apaçık görüyoruz.!..
Şimdi 16 Nisan’da referandum var. Bu referandum iktidar, muhalefet seçimi değildir. Bu parti iktidar olsun, şu parti muhalefet olsun” seçimi değildir.
Bu halk oylaması bir partiyi iktidar yapma seçimi olsa, dört yıl sonunda beğenmezsek iktidardan düşürürüz. Ama bu oy öyle bir oy ki 16 Nisan’da sandığa attığımız oyu bir daha geri alma şansımız yok. “Ya harra, ya morro”
Demokratik parlamenter sistemde iktidar bizim elimizde, neden elimizde ki iktidarı bir kişiye devrediyoruz?..
Tek kişi yönetiminin ülkemizi nereye götüreceği belli olur mu?..
Şunu çok iyi bilelim ki tek adam yönetimi dersek bir daha dönüşü yok. Seçtiğimiz milletvekilleri bize değil tek adama hizmet edecektir. Artık senin elinden iktidar alınmış tek kişiye verilmiştir.
Gelen tek kişi 20 yıl mı, 80 yıl mı iktidarda kalır(?) bilinmez. İyi adam mı gelir tehlikeli adam mı gelir bilinmez.!..
Gelen tek adam iktidarı eşi ile mi, kızı ile mi, oğlu ile mi, damadı ile mi paylaşır bilinmez.!..
Onun için elindeki iktidarı başkasına devretme 16 Nisan’da mühürü “Hayır” a bas(!) Kendin için Hayır’lı olsun. İdiolojiyi boşver “Hayır” de…

Share
1213 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

2+2 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...
  • Bu İlçeye bir MÜZE yakışır

    06 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Vezirköprü'de eski bir Vezirköprü evinin restorasyonu yapılarak bir müze oluşturulması sağlansa, ilçenin turizmine oldukça büyük katkısı olmaz mı? Vezirköprü'de Oymaağaç Kazılarının ilk başladığı günlerde bile buradan çıkan materyallerin Samsun Müzesi'nde değil, Vezirköprü'de oluşturulabilecek bir MÜZE'de sergilenmesi gerektiğini söylemiştim. O dönemde Belediye'nin Ganioğlu'ndaki Zabıta yapılan bina henüz inşaat halindeydi. Vezirköprü'nün Taş Medrese'sinin kütüphane olarak kullanılmasının değil, bir arkeoloji müzesi olarak kullanılmasının d...
  • Küçük Adımlar, Büyük Değişiklikler

    02 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Bu yazıda küçük adımların hayatımızdaki öneminden bahsetmek istiyorum. Bu yazıyı yazma motivasyonum, küçük adımların psikolojik sağlığımıza gerçekten iyi gelen bir kolaylaştırıcı olması. Kontrol edebileceğimiz en küçük aktiviteler olarak tanımlayabiliriz küçük adımları, bu yazı için. Bir örnekle başlayacak olursak, diyelim ki sabah uyandık, gözlerimizi açıp güne başlayacağız. Gözlerimizi açmadan tüm günü zihnimizden geçirdiğimizde güne başlamak zor gelebilir. Yapabileceğimiz, harekete geçirici ilk adımlara odaklanmak yataktan çıkmayı kolaylaşt...