Vezirköprü THM Korosu’ndan Organ Bağışı’na Tam Destek

Vezirköprü Devlet Hastanesi Anestezi Teknikeri ve Organ Bağışı Koordinatör Yardımcısı Nermin Aydoğdu geçtiğimiz hafta Çarşamba akşamı şefliğini A. Reşat Gümüş’ün üstendiği Halk Eğitimi Merkezi Türk Halk Müziği Polifonik Korosu’na Organ Bağışı’nı anlattı.

Aydoğdu, koro üyelerine yaptığı sunumda, Organ Bağışı’nın ne olduğunu, kimlerin organ bağışçısı olabileceğini, organ ve doku naklinin önemini anlattı.

Hangi organlar ve dokuların bağışlanabileceğinden de bahseden Aydoğdu, “Böbrek, Karaciğer, Kalp, Akciğer, Pankreas, İnce bağırsak, Kalp kapağı, Kornea, Kemik, Kemik iliği, Deri, Extremite (kol ve bacaklar), Yüz, Uterus (rahim) nakilleri ülkemizde yapılabilen doku ve organ nakilleri olarak sıralanabilir.
İlk organ nakli ülkemizde 1975 yılında canlı donörden alınan böbrek nakliyle, dünyada ise 1954 yılında yine böbrek nakliyle başlamıştır.” dedi.
Organ ve Doku Nakli’nin öneminden de bahseden Aydoğdu; “Organ ve Doku Nakli bağışlanan kişinin Yaşam süresini uzatır, Yaşam kalitesini artırır ve İş gücü kaybını kazanca dönüştürür.” Şeklinde konuştu.
Canlı ve yaşamını yitirmiş olan kişilerden alınabilecek olan organlardan da bahseden Aydoğdu; “Canlı vericiden sadece Böbrek ve karaciğer alınabilirken, yaşamını yitirmiş olan kişiden ise uygun olabilen tüm organları alınabilir.” Dedi.
Beyin ölümünden de bahseden Aydoğdu; “Beyin ve beyin sapı fonksiyonlarının geri dönüşümsüz olarak kaybolmasıdır. Beyin ölümü tanısı almış kişilerin hayata dönmesi mümkün değildir. Yapılan tüm tıbbi tedavi ve makine desteğine rağmen kısa süre içinde tüm organlar işlevini yitirir.
Beyin ölümleri %43 oranında Kafa Travması, %42 oranında Beyin Kanaması, % 8,5 oranında Beyin Anoksisi, % 1,5 oranında Primer Beyin Tümörü ve % 5 oranında ise enfeksiyon vb. diğer etkenler kaynaklı olarak gerçekleşir.” İfadelerine yer verdi.
Beyin ölümlerinin teşhisini Nörolog veya Beyin Cerrahi Uzmanı ile Anestezi Uzmanı veya Yoğun Bakım Uzmanının koyabildiğini de belirten Aydoğdu; “Beyin ölümü tanısı almış kişilerin hayata dönmesi mümkün değildir.” Dedi.
Bitkisel hayat ve beyin ölümü arasındaki farkları da anlatan Aydoğdu; “Bitkisel hayatta hastanın solunumu devam eder, bu hastalar aylarca veya yıllarca yaşayabilir, bu hastaların bazı durumlarda iyileşme şansları vardır. Ancak beyin ölümü gerçekleşmiş olan insanlarda ise Hasta son nefesini vermiştir. Solunum cihazına bağlıdır, Ortalama 24-36 saat içinde diğer hayati organlar da fonksiyonlarını kaybederler ve Hayata dönmesi mümkün değildir. Bu vakalar tıbben ve hukuken ölüdür.” Dedi.
Aydoğdu; “Zengin-fakir, din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin, Doku ve kan grubu uyumuna göre, Tıbbi aciliyet göz önüne alınarak herkese organ nakli yapılabilir.” İfadelerine yer verdi.
Türkiye’de toplam 29.587 kişinin organ nakli beklediğini de vurgulayan Aydoğdu, yılda yaklaşık 2500 kişinin organ beklerken hayatını kaybettiğini ifade etti.
Aydoğdu; 2018 yılı verilerine göre Türkiye’de hayatını kaybeden 416.881 kişiden 2174 kişinin beyin ölümünün gerçekleştiğini ve bu sayılardan 1598’inin doku ve organ bağışına müsaade etmediğini sadece 598 kişinin bu konuda duyarlı olduğu, Samsunda ise vefat eden 8562 kişiden 71 kişinin beyin ölümünün yaşandığı 44 ailenin doku ve organ bağışına müsaade etmediğini sadece 27 ailenin doku ve organ bağışına kabul etiğini de belirtti.
Organların bekleme süresini de anlatan Aydoğdu; “Nakli gerçekleşecek olan organlar bağışı yapan kişiden çıkarıldıktan sonra Kalp 4-6 saat içerisinde, Karaciğer 12 saat içerisinde, Böbrek 24 saat içerisinde, Akciğer 4-6 saat içerisinde, Pankreas 8 saat içerisinde ve İncebağırsak 7-8 saat içerisinde nakil bekleyen diğer hastaya nakledilmek zorundadır. Aksi takdirde alınan organ işlevini yitirmektedir.” İfadelerine yer verdi.
Sunumun ardından koro üyeleri de duyarsız kalmayarak organlarını bağışlamak için Vezirköprü Devlet Hastanesi Anestezi Teknikeri ve Organ Bağışı Koordinatör Yardımcısı Nermin Aydoğdu’ya başvuruda bulundular.