YSE Müdürü Yücel açıkladı: Lâdik’in yolsuz köyü yok. Yolsuzlukta rekor 572 km. ile Vezirköprü’de: “Vezirköprü’nün Yol Davası 15 Yılda Halledilemiyor” 25 Ocak 1970 Pazar

Samsun İl Genel Meclisi’nde YSE Müdürünün rakamlarla açıkladığına göre: Vezirköprü’nün hazin durumunu ortaya koyan bir rekorlar tablosu meydana çıkmaktadır.
70 bin nüfuslu koca ilçenin okulsuzluktaki, sefaletteki rekoruna bir yenisi daha eklenmekte, Vezirköprü yolsuzlukta da 572 km. ile birinci gelmektedir: Yolsuzlukta ikinci olan Kavak ilçesinin bile 220 km. yola ancak ihtiyacı kalmıştır. Lâdik ilçesinin tüm köylerinin yolları yapılmıştır.

Ünlüer işe el atıyor
Buna rağmen diğer ilçelerin İl Genel Meclis Üyeleri bir bir söz alıp ilçelerine daha çok yol yapılmasını istemişler, Vezirköprü’lü üye Hüseyin Şengün de:
-Durumu sayın ilgililer güzelce açıkladılar. Buna göre işi vicdanınıza bırakıyorum. Sayın valimizde sizler de durumu gördünüz. Demiştir. Samsun Valisi Ünlüer de;
-Vezirköprü yol durumunda hepsinden geride kalmıştır. Bu duruma göre Vezirköprü’nün yol davasının halledilmesine 15 yıl kâfi gelmez. Ancak bu büyük ilçeyi bu şekilde bırakacak değiliz. Plan ve program tatbikinden sonra makineleri Vezirköprü’ye verip bu ilçenin diğer ilçeler seviyesine kısa zamanda gelmesine gayret edeceğiz. Demiştir.
Yılın mahkemesinin haberini yayınlamaya devam ediyoruz.
Şehir Kulübü Cinayetini Şahitler Anlattılar
Geçtiğimiz hafta ilk huzura alınan şahit Muhtar Kenanlı’nın ifadesini vermiştik. Şimdi de diğer şahitlerin ifadelerini özet olarak veriyoruz. Bu şahitler olay gecesi çoğunlukla terasta bulunan kimselerdir.
Suat Çukur
Huzura alınan zahireci Suat Çukur da:
-Gülami Gümüş rakı almaya gitmiş, dönmüştü. Faik ile Selami boğuşuyorlardı. Cengiz adam düştü diye bağırdı. Hüseyin İnce Gülami’ye küfür etmiş, Faik müdahale edince Gülami Salgum da ”Sen nerelisin ağabey?… deyince oda Adapazar’lıyım sana ne dediğini duydum. Bunun üzerine Selami de lafa karışınca karşıdan şişe atıldı. Olaydan sonra Şahin Şahinkaya Selami’yi çağırarak “buradan kaybolun” dediğini duydum.
Ahmet Beşer
Suat Çukur’dan sonra huzura Ahmet Beşer alındı.
Beşer: Hesap görmek için gönderdiğimiz Gülami Gümüş iki şişe rakı alıp döndü. Ben Selami ile Faik’i ayırırken Faik’in suratına şişe fırlatıldı. Gülami Gümüş’e küfür edildiğini duymadım. O zaman yüz numarada idim, bilahare başkalarından duydum. Faik Karaağaç’ın demir direk dibine yıkıldığını gördüm. Cengiz’in adam düştü diye bağırdığını duydum. Sanıklardan Hüseyin İnce resmî elbiseli, Gülami Salgum’un o gece beyaz gömleğinin üzerinde kazak olduğunu sanıyorum.
Polis Ömer Gürer
Ben nöbetçi idim. Bekçi Mahir haber verdi. Gittiğimde Gülami nefes alıp veriyordu. Duvarın dibindeydi. Ceketi başına geçmişti.
Seyit Güven
Belediye muhasibi Seyit Güven de:
Faik beni masaya davet etmişti. Gülami içki almaya dışarı çıktığı için ben de kağıt oynamaya diğer tarafa gittim. Kavga gürültüleri gelince kulübü terk etmek için çıktığımda terasın parka bakan kısmında birisinin yattığını gördüm. Kibriti yakıp baktım Gülami idi. İtfaiye arabasına atıp sağlık merkezine götürdüm.
Jandarma esrarengiz ve faili meçhul bir cinayeti 72 Saatte çözdü:
Susuz Ormanında Amcasını Boğan Cani Yakalandı
İlçemizin Susuz köyünde korkunç bir cinayet işlenmiş, katil bunu başkasının üzerine atmışsada, foyası meydana çıkarılarak adalete verilmiştir.
İlgililerden öğrendiğimize ve iddialara göre:
Vezirköprü’nün çok fakir dağ ve orman köyü olan Susuz’da 20 yaşında D.E. hasta olarak Boyabat Hastanesinde kalmakta olan bir yaşındaki kızına giderken gerekli parayı bulamamış, harçlığı dahi olmayan cani sanığı, para için çalmadığı kapı bırakmamıştır.
Fakat amcası bakkal Ahmet Çalışır’ın da Boyabat ‘a Pazar için gitmesi isteği, hayırsız yeğeninin aklına amcasını öldürüp parasını almak fikrini getirmiştir.
Cinayet sabahı
Günlerden Ocak ayının Ondokuz Pazartesi, D.’un amcası Boyabat Pazarına götürmek üzere dükkanda sabahın saat 03’ünde yumurtaları hazırlarken, sanık D. da kendisine yardım ediyor. Yumurtaların merkebe yüklenmesine çalışıyordu. Bu arada usulca 10’luk çiviyi cebine yerleştiren sanık, amcasıyla konuşarak yola koyuldular. Eğricebel orman yolundan geçerken D. birden amcasının üzerine atıldı, boğazını sıkarak öldürdü. Bu arada cebinden çıkardığı 10’luk çiviyi de vücudunun çeşitli yerlerine sapladı.
Cinayet saklandı
Bakkal Ahmet’in ölümünden sonra üzerlerini boşaltmayı da ihmal etmeyen sanık cebinden 600 lira olan para cüzdanını, cep defterini 30 kg.’lık taşın altına saklamıştır. Bunun üzerine katil köye gelip düşerek bayılmış (emmimi boğdular) diye bağırarak ayılması üzerine olay anlaşılmıştır.