logo

DÜŞÜN BİR DAHA DÜŞÜN!


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

16 Nisan 2017’de yapılacak “referandum” bir seçim değildir. Yani seçimin sonunda şu parti iktidara gelecek, bu parti iktidardan gidecek değildir.
Daha doğrusu bu bir iki seçenekli halk oylamasıdır.
Evet-Hayır.
“Hayır” kazanırsa devletin düzeni değişmeyecek, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Parlamento görevine aynen devam edecektir. Bir başka deyimle halkın kendi kendisini yönettiği “Cumhuriyet” rejimi sürdürülecektir.
“Evet” kazanırsa, mevcut “rejim” sistem ortadan kaldırılacak “Tek adam” dönemi gelecektir.
Yani, halkın kendi kendini yönettiği “Rejim” yok olacaktır.
Gene seçimler olacak ama göstermelik seçimler.
Seçtiğimiz milletvekillerine bugün olduğu gibi dertlerimizin çözümü için başvuramayacağız. Çünkü, seçilen tek adam bakanları bürokrat olarak dışardan atayacak, bu bakanlar sadece kendilerini atayan başkanı (Cumhurbaşkanını) tanıyacak,
Bizim seçtiğimiz milletvekillerinden şayet bakan atanırsa milletvekilliği düşecek.
Seçimler 5 yılda bir yapılacak, vekiller 5 yılda bir halktan oy isteyecek.
En önemlisi sistemde iktidar muhalefet olmayacak, çünkü hükümet (bakanlar) kurulu yok, onun içinde güven oyu yok.!..
Böyle olunca da iktidar muhalefet sorunu yok, koalisyon olayı yok.!..
Mecliste Parlamento,
-Cumhuriyetçiler,
-Adaletçiler, diye anılacak diğer partiler yok olacak.!..
-İlçelerde, illerde partilerin kapılarını halk aşındırmayacak, çünkü iktidar ve muhalefet partisi diye bir şey kalmayacak.
Oy verecek dostum. İyi düşün, oyunu sandığa atmadan önce bir daha düşün, olmadı bir daha düşün.
Geri dönüşü yok, “EVET”e mühürü bastığın zaman yüzme bilmeyen birinin dibi görünmeyen göle atlaması gibi çıkışı yok.!..
Evet’e mühürü bastığın zaman bir daha Rejimi değiştirelim mi(?) diye önüne sandık gelmeyecek.!..
Halbuki 16 Nisan’da yapılacak oylama bir iktidar (a) partisi, (b) partisi olsa 4 sene sonra yanlış seçtiğin partiye oy vermez, başka bir partiye oy verirsin, yanlış seçtiğini iktidardan düşürürsün.
16 Nisan’daki atacağın oy referandum (halk oylamasıdır) verdiğin oyu beş yıl, 4 yıl sonra değiştirme şansın yoktur.
Onun için diyorum ki dibi görünmedik göle atlamadan düşün, bir daha düşün,
Dur, seçmen kardeşim aramızda bir istişare yapalım. Oyumuzu kullanalım.
Düşün, bir daha düşün, dur bir daha düşün.!..

Share
1290 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

10+5 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...